DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Yazar Tuğcu: “Öykülerin her birinin de ayrı hikâyesi var…”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Yazar Tuğcu: “Öykülerin her birinin de ayrı hikâyesi var…”

Özel Haber:  İsmail Sarp Aykurt

Dikkat çeken kitapları ve akademik araştırmalarıyla tanıdığımız Fatma Gülâra Işık Tuğcu, yılın son gününde ve bir pazar gününde Çukurova Bülten Haber Merkezi‘nin konuğu oldu. Son çalışması bir öykü kitabı olan ve okuruyla 2023 mayıs ayında buluşan “Bir Ağacın Bütün Kuşları”nda “bizi” anlatan Tuğcu, kitabının “öyküsü”nü paylaştı.

Yazar Tuğcu, “Bir Ağacın Bütün Kuşları“nda gerçekten de bize kendimizi anlatma kaygısını taşıyor. Kimi zaman coşku ve sevinçlerimizi kimi zaman hüzün ve endişelerimizi bize hatırlatan Tuğcu, içsel daralma ve bekleyişlerimizi öykülerine yansıtırken, çağrışımlar yapıyor… Aslında Tuğcu, öykülerinde bir “hesaplaşma” çağrısı da yaparken bize toplumsal sorumluluklarımızı hatırlatıyor… Hem de en ihtiyacımız olan zamanda ve yerde…

Akademisyen ve yazar Tuğcu, edebiyattan tiyatro eleştirmenliğine uzanan ve uzun bir yolculuğu andıran çalışmalarıyla 13 Ocak’ta başlayacak TÜYAP Çukurova Kitap Fuarı’nda bizlerle olacak. Yazar Tuğcu, üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) standında 14 Ocak 2024 tarihinde saat 09.00-17.00 arasında imza günü gerçekleştirecek.

“ÖYKÜ BAŞKA BİR ATMOSFER, BİR AN…”

Son dönemde sizi üretken bir akademisyen ve yazar olarak tanıyor, görüyoruz. Tiyatro incelemelerinden edebiyata kadar geniş bir alanda araştırmalarınız da var. Ancak ben özellikle bu sohbette size son öykü kitabınızı sormak istiyorum. 2023’ün Mayıs ayında yayımlanan “Bir Ağacın Bütün Kuşları” çalışmanız gerçekten de dikkat çekici. Bu kitabı, daha doğrusu içerisinde öyküler bulunan bir kitabı size yazdıran dinamikler neydi? Ya da şöyle sorayım size bir öykü kitabı yazdırmanın sizdeki öyküsü nedir?

Öncelikle çok teşekkür ederim. 2023’ü uğurlayıp 2024’ü karşılarken ilk röportajımı Çukurova Bülten Haber Merkezi’ne veriyor olmaktan dolayı çok mutluyum. “Çukurova”, benim ikinci ana yurdum çünkü… “Bir Ağacın Bütün Kuşları” on bir öyküden oluşuyor. Öykülerin her birinin ayrı bir geçmişi ve ayrı bir hikâyesi bulunuyor. Kiminin geçmişi on beş yıl öncesine dayanıyor. Bu on beş yıllık süre içerisinde farklı dergilerde yayımlandılar. Bu dergilerin isimlerini kitaba koymamıştık ama sizin vesilenizle bu eksikliği gidermiş olayım: Dünden Bugünden Edebiyat, Öykü Teknesi, Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi, Sancı Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Patika Kültür Sanat Edebiyat, Yeni e Aylık Kültür Sanat Edebiyat Dergisi. Bunların dışında Kadın Yazarlar Derneğinin ortak yazarlı olarak çıkardığı “Ayna Ayna Söyle Bana Yüzleşme Öyküleri” ve “Mektuplarla Kadın Öyküleri” kitaplarında yer alan öykülerdi.

Yazma sürecine gelince, aslında yazmak hayata bakmak ve görmekle ilgili. Ben, yazmaktan çok korkuyordum aslında. Taa ki “Dramatik Yazarlık” okuyana kadar. Bu bölümü de sırf bu korkumu yenmek için okudum, denebilir. Şöyle, hayata haksızlık etmekten, görmezden gelmekten, abartmaktan ya da yalan yazmaktan korkuyordum. Okul süreci beni hem cesaretlendirdi hem de disipline etti. Tabii, oyun ya da senaryo yazmak daha teknik bir iş. Daha sistemli ve uzun erimli bir disiplini gerektiriyor. Öykü, başka bir atmosfer. Bir an… Böyle olunca, öykü içimde birikenleri dökmeme daha fazla olanak sağlıyordu. İşte, o hayata bakışımızdaki irdeleyici, irite edici bakış bu öykülerde filiz verdi.

“İÇİMİZDEKİ KIRIKLIKLAR, ORTAK SUSKUNLUKLARIMIZ…”

Kitap hakkında çok da gecikmeden bir şeyler eklemek istiyorum. İnsan kendinden muhakkak bir şeyler bulduğunu ya da sayfalar arasında yol alınca bulabileceğimi ümit ederek ilerliyor, kitabınızı açtığında… Bu da okuyucu için gerçekten de önemli bir kanaat… Siz de bu görüşe katılır mısınız?

Kesinlikle katılıyorum ve bunu çok önemsiyorum. Sonuçta yazmış olmak için yazmıyorum. Bir şey var, bir şeyler var, sustuklarımız. Ortak suskunluklar… Toplumsal belleğin dibe ittiği. Kimlikler karmaşasında üstü örtülen, dile gelmeyen, istatistiki verilerde kalan insan hikâyeleri. Bunların, gerçek olması ya da gerçekçi bir dille yazılıp yazılmadığı son kertede okurun hayatına dokunmasıyla, orada kendini bulmasıyla mümkün. Bu yüzden kitabımı okuma geçmişi olsun olmasın, hayatın her alanında, farklı yaş ve cinsiyetlerde tanıdığım dostlarıma, arkadaşlarıma verdim ve ne düşündüklerini sordum. Hiç yabancı olmadıklarını, kendilerini bulduklarını söyledi çoğu. Daha bu sabah, öğretmen olan bir arkadaşım, kitabımı hediye ettiği öğrencisinin kitap hakkındaki düşüncelerini paylaştığı yazısını gönderdi bana. 12. Sınıf öğrencisi Elif, şöyle tamamlamış yazısını; “İçimizdeki kırıklıkları acıtmasına rağmen inadına yaşadığımızı farkındaymışçasına…” Edebiyat ve sanatın toplumla bir kan dolaşımı olması gerekiyor. Yoksa yazılanların bir anlamı yok. Ya da verili düzeni sürdürebilmek, değerleri belletmek gibi bir anlamı var. Bu yüzden değerli arkadaşım Suphi’nin, öğrencisine kitabı hediye etmesi, Elif’in kitaptaki öyküleri hissetmesi, benim için çok kıymetli. Bu çok temiz ve kendiliğinden gelişen bir paylaşım. Demek ki diyorum, hayata ihanet etmemişim.

“ŞİDDET HAYATIMIZIN BİR PARÇASINA DÖNÜŞTÜ…”

Kitaba da ismini veren “Bir Ağacın Bütün Kuşları” öyküsünün sizin için özelliği ne oldu? Andre karakteriyle bize orada anlatılmak isteneni bir de sizin gözünüzden anlamak  istesek bize neler diyebilirdiniz?

“Bir Ağacın Bütün Kuşları”, bir gazete haberinden yola çıkarak yazdığım bir öykü. Şiddet tüm biçimleriyle hayatlarımızın bir parçası oldu. Dünyanın her yerinde böyle, maalesef. Amerika’da siyahi olduğu için öldürülenler, farklı ülkelerde göçmen oldukları için hiçbir yargı süreci işletilmeksizin doğrudan polis tarafından hem de kamuoyunun gözü önünde öldürülenler… Çok ürkütücü. İnsanın hayatının güvende olmadığı yer, evi olabilir mi? Oysa bir ağaç dallarına konan kuşların nereden geldiklerine, hangi türden, hangi cinsten olduklarına bakmaz. Ağaçların dalları, kuşlar içindir. Gökyüzü gibi… İşte, Andre’nin hikâyesi bu çağrışımlarla yazıldı.

Öykülerinizde kimi zaman hüzün veren anekdotlar da var. Gerçekten de yaşamın boğuntusu içinde sıkışıp kalmış insanların içsel yolculuklarını, verili sistemle hesaplaşmalarını anlatan bir dil kullandığınızı görüyoruz. Neden böyle bir dili tercih ettiniz? Bunun özel bir gerekçesi var mıdır?

“Dramatik Yazarlık” eğitiminin bende geliştirdiği şey şu oldu: “Dramatik olanı görmek, çatışmayı yakalamak ve bu çatışmayı evrensel ve toplumsal düzeyde anlamlandırmak…” Bir de “Kadın Araştırmaları”nda yüksek lisans yapınca sosyal bilimlerin, toplumsal cinsiyet kuramlarının penceresi açıldı önümde. Dolayısıyla eleştirel değerlendirme, eleştirel algılama, gördüklerinizin ötesini, derinini, inceden inceye işleyenini tespit etme, karanlık geçitleri aydınlatma ihtiyacını da beraberinde getirdi. Elias Canetti, şöyle der: “Gözlerinin değerini bilmeyen insan, köpeklerin yol göstericiliğini hak etmiş sayılır.” Bu hesaplaşma dili, sanırım bu yüzden. Bilinçli yaptığım bir şey değil, kendiliğinden, okumalarımdan, tanıklıklarımdan, yaşadığımız coğrafyanın özsuyundan gelişen bir durum. Dil ve edebiyat, sokağın yazı masasıyla birleştiği yer. Bu buluşma gerçekleşmişse -ki bu çok sihirli ve güçlü bir durum- o zaman kalıcı eserler üretiliyor, kanımca.

Yılın son gününde sormuş olayım. Yeni senede, 2024’te yeni öykü çalışmalarınız olacak mı? Ya da bir diğer uzmanlık alanınız olan tiyatro incelemeleri hakkında bir çalışmanız var mı?

“Bir Ağacın Bütün Kuşları”ndan sonra ilk öykümü yazdım. Mersin Sanat Edebiyat Dergisinin, son sayısında (9. sayısında) yayımlandı. “Köşger Yakup’un Hayali ve Hayatı” Bir ayakkabı tamircisinin, kuzma tezgâhının ardında geçen hayatından bir kesit. Öykü, bir fotoğraf karesi gibi. Sağlam, öykü o fotoğrafa çağını sığdırandır, bana göre. Dostoyevski, Balzac, Gorki, Tolstoy, Çehov, Platonov, Faulkner, Gogol, Guy De Maupassant, bu yüzden aşılamıyor. Benim, yazma sürecim çok tuhaf aslında. Her şeyi oturup yazmak istiyorum ama bu mümkün değil tabi. Her şeyi kayıt altına almak, arşivlemek ya da tersinden bakışı ortaya koymak için.  Bunu yapamayınca notlar alıyorum. İşlevlerine göre düzenlediğim sayısız defterim var. O defterleri her yere taşıyamayınca kâğıtlara notlar alıyorum. O kâğıtlarda da neler yok ki… Okuduklarımdan kalanlar, yemek tarifleri, yol tarifleri, güzellik tüyoları, izlenecek filmlerin saatleri… Bir dönem bunları farklı renkteki kalemlerle not etmeyi denedim, onu da tutturamadım. Şimdi, masam, masalarım kağıt dağına döndü. Bir gün bir oyunda ya da bir öyküde gün yüzüyle buluşmayı bekleyen, boşlukta öyküsünü, dilini arayan insanlık halleri…

Ocak ayının ikinci haftasında, 13 Ocak’ta Çukurova Kitap Fuarı başlayacak. Sizi de Türkiye Yazarlar Sendikası’nın fuar standlarında ve söyleşilerinde izliyoruz. Sizi bu kez de Adana’da görebilecek miyiz? Buna ilişkin bir planlamanız var mı?

Evet, çok seviyorum ben fuarları. Canlı, dinamik ve akışkan bir alışverişe zemin sunuyor. Bu yılki yani 2024 Çukurova Kitap Fuarı’nda Türkiye Yazarlar Sendikası standında 14 Ocak 2024’te 09-17 arasında imza günüm olacak. Tüm okurlarımı beklerim.

Sağlam ve duyarlı sorunlarınız için size ve Çukurova Bülten’ne, tüm çalışanlarına teşekkür ederim.

Fatma Gülâra Işık Tuğcu kimdir?

 

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden 2001 yılında mezun oldu. Aynı üniversitenin Eğitim Fakültesinden İlköğretim Sınıf Öğretmenliği Formasyonu aldı. Üniversite yıllarında, Adana Devlet Tiyatrosu’nda yardımcı oyuncu olarak profesyonel tiyatro yaşamına başladı. Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’na devam etti. Adana Şehir Tiyatrosu ve ardından farklı özel tiyatroda oyunculuk, reji asistanlığı, sahne amirliği yaptı. Londra, Golders Green College’de dil eğitimi aldı.

 

2012 yılında Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalında başladığı lisans eğitimini, ‘Federico Garcia Lorca’nın Oyunlarında Kadın Karakterlerin Kadın Sorunsalı Bağlamında İncelenmesi’ bitirme tezi ile tamamladı. Lisans stajını Adana Devlet Tiyatrosu’nda, ‘Bir Şehnaz Oyun’ adlı oyunda, Reji Asistanı ve Dramaturg olarak yaptı. Yazıp yönettiği ‘Karanlığa Fener’ adlı oyun, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 26. Genç Günler Tiyatro Festivali, kapsamında sahnelendi. Yazıp yönettiği ‘Genleşme’ adlı kısa film, Akdeniz Üniversitesi Sinema Topluluğu 5. Kısa Film Festivali, kapsamında gösterime girdi. “Aslı Gibidir” adlı öyküsü, Kadın Yazarlar Derneği’nin yayımladığı, ‘Ayna Ayna Söyle Bana Yüzleşme Öyküleri’, öykü seçkisi kitabında yer aldı. Farklı dönemlerde devlet okullarında sınıf öğretmenliği, özel okullarda Yaratıcı Drama öğretmenliği yaptı. Yetişkinlere ve çocuklara yönelik Yaratıcı Yazarlık atölyeleri düzenledi.

 

Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalından ‘Jean Genet’in Oyunlarında Cinselliğin İnşası: Balkon ve Sıkıgözetim Oyunlarında Hegemonik Erkeklik’ başlıklı yüksek lisans tezi ile 2019 yılında mezun oldu.

 

Farklı dergilerde öykü, makale ve tiyatro eleştirileri yayımlandı. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ve Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği üyesidir.

 

“Jean Genet Oyunlarında Cinselliğin İnşası” çalışması ŞYK Kitap’tan, Toplu Oyunları 1/ Geceye Gelin, Karanlığa Fener, Sevgili Mayra; Mitos Boyut Yayınları’dan yayımlandı.

 

Mehtap abla

lunabethttps://www.medlockprimaryschool.com/lunabetsahabetsahabet girişjojobet973istanbul escortbigobetcasibom girişcasibommarsbahisextrabetremrocfriedchicken.comdeneme bonusu veren siteler 2024konya escortotomatik şanzıman pendikfixbetcasibomhttps://restaurantetrivio.com/ deneme bonusujojobetbahiscombahiscombetebetjojobetgalabetcasibomgrandpashabetgrandpashabet girişxslot girişgrandpashabet giriszbahisbahiscomsekabetTuzla escortbizbetKonya escortMaltepe escortPendik escortÜmraniye escortcasibom giriş günceltempobet üyelikbetgar giriş7slots girişbizbet twitterbizbet indirbizbet güvenilir misweet bonanza 1000 demosweet bonanza 1000aviator hilesigates of olympus demobig bass bonanza altın balıkbetorspinankara escortitopyabetGrandpashabetGrandpashabetGrandpashabetbetwoonspincoGrandpashabetjojobet girişonwin girişmarsbahismarsbahisselçuksportsCasibomgrandpashabet 2198betistmeritkingbetosfer girişhedefbet girişbetvigo girişbetman üyelikenobahis mobilbetmatikxslotmostbetfixbet girişxslot girişgrandpashabet üyelikmostbet üyelik1xbet girişJojobetxslot girişxslot telegramgrand betting girişcasibom girişcasibomcasibom güncel girişcasibom güncelcasibom girişseattle tattoomarsbahisHOLİGANBETonwinextrabetmeritkingYoucascasibom 715 girişextrabetcasibomcasibomcasibomonwinDeneme Bonusu Veren Sitelerdeneme bonusu veren sitelersultanbeyli çekicifavorislotcanlı bahis siteleriiptvdeneme bonusu veren sitelerjojobet güncel girişsahabet deneme bonusu beverlywoodbakery.combetcio giriştümbet girişcoinbarbetturkey güncel girişkulisbet üyelikefsanebahismasalbet üyelikonwinmeritking girişasyabahisPusulabet güncel girişcasibomcasibombetcio girişotomatik şanzıman pendikimajbetsekabetkulisbet güncel girişmatbetcasibomÜmraniye escortbets10 girişcasibom girişAtaşehir Escortjojobet güncel girişsekabetmarsbahisgüvenilir bahis sitelericasibom girişsahabetsahabet girişonwin girişsekabet girişholiganbet güncel girişjojobet girişjojobet girişjojobet girişjojobet girişmarsbahis güncel girişmarsbahis güncel girişmarsbahis güncel girişcasibom girişholiganbet girişjojobet girişkralbet güncel girişdumanbetmatbet girişextrabetimajbet girişmarsbahis girişmatbet girişcasibom girişmeritking girişmatbet girişCasibom güncel girişcasibommeritkingjackbetcasibommatadorbetgrandpashabetsahabet girişonwinsekabetonwinholiganbetjojobetMeritkingpusulabet güncel girişmaltcasinomatadorbet girişbetwooncasibomsekabet girişholiganbetmatbetgrandpashabet girişAlsancak Escortbetturkeymatadorbetbetturkey girişcasibomcasibombettilt girişcasibom girişCasibom girişmatadorbetimajbetbetcio girişcasibomcasibom girişcasibomsupertotobet guncel giriscasibom güncel girişcasibom girişMeritking Güncel Girişdeneme bonusu veren sitelercasibom girişfree stressercasibomcasibom girişGrandpashabetbetwooncasino sitelericasibomkurtköy escortcasibomKonyaaltı Escortbaywin girişbaywinbetcioGrandpashabetcasinolevantbettiltcasibomonwinonwin girişdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetcasibomcasibom girişganobetganobet