Çukurova Bülten – (Olcay Aytürk – Adana)
Adana’da sokak hayvanlarının katliamına onay verecek yasa düzenlemesine karşı Atatürk Parkı’nda eylem gerçekleştirildi.
Hayvan hakları savunucuları, Adana Ekoloji Derneği, Doğa ve Yaşam Hakkı Derneği’nin düzenlediği basın açıklamasına binlerce yurttaş destek verdi. Hayvanların yaşam hakkını savunan herkes “Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük” nidasıyla kamuoyuna seslendi. Yağan yağmura rağmen eylem kesintisiz devam etti.
Adana Ekoloji Platformu adına basın açıklamasını okuya Gamze Aktaş, şu sözlere yer verdi:
“Bugün; Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen “tecrit ve katliam odaklı” yasa tasarısı ile sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi Katletmek istiyorlar.
Yaşam hakkı vazgeçilmez ve dokunulmaz bir haktır. Sadece insanlar için değil, tüm canlılar ve türler için geçerlidir. Ekosistem içinde insanı üstün görme anlayışı, felaketlere kaynaklık etmekte, sonuç olarak ancak ekosistem içinde var olabilme şansı olan insan da bindiği dalı kesmektedir.
“HAYVANLARI DEĞİL KATİLLERİ TOPLA!”
“Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli” gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik “etik dışı ve kanun dışı” uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için bugün burada olduğu gibi her gün sokakta olacağız.
TBMM komisyonunda görüşülmeye başlanan yasa tasarısı, sokakta yaşayan hayvanların toplanıp, öldürülmesini öngörmektedir. Bu durum açık bir yaşam hakkı ihlalidir. Türcülüğün ırkçılıktan farkı yoktur. Tüm canlılar yaşam hakkına sahiptir.
Sokak köpeklerini tamamen ortadan kaldırmak için yıllardır akla ve vicdana aykırı, kirli bir kampanya sürdürüldüğünü biliyoruz.2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak,hapsetmek ve öldürmekiçin şimdi, bu ırkçı ve ölümcül kampanyalarını gerçeğe dönüştürmek istiyorlar. İktidar partisinin grup toplantısında “bitirin artık bu işi” talimatının verildiğini hatırlıyoruz. Yıllardır 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun “kısırlaştır,aşılat yerinde yaşat ” İlkesini temel alan 6.maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı ,iktidar partisi ve nice hayvan düşmanı yüzlerce kötü insanlarla mücadele ediyoruz.Hayvanların haklarını korumakla yükümlü olanlar onları korumak yerine öldürmeyi hedefleyerek suç işliyor.Halkın oyları ile seçilmişler halkı kutuplaştırmaya halkın dengesini bozmaya çalışıyor.
“KATİLLER İÇERİ HAYVANLAR DIŞARI!”
Toplumsal huzura ve barışa zarar veren bu suni gündemleri ise; taraflı medya kuruluşlarını, yandaş gazetecileri ve parayla tutulmuş trol çetelerini devreye sokarak yapıyorlar. Bireysel silahlanmayı hedefleyen, provokasyon ve dezenformasyonla köpekleri ve yaşam savunucularını canavarlaştıran ama bir türlü kapatılmayan sözde dernekler de, adeta sözcülük yapıyor.
Yetkililer, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir “hayati”, hatta “ölümcül” sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyor.
Artık yeter!
* 20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız.
* Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.
* Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız.
Attık yeter…
Buradan yerel yönetimlere de seslenmek istiyoruz. Belediyeler bu katliam planına kesinlikle ortak olmayacakları açık bir şekilde beyan etmek zorundadır.Bölgemizde ki hayvanların korunması, beslenmesi, doğal ortamlarında, yani sokaklarda, insanlarla, bizlerle rahatça yaşamlarını sürdürebilecekleri şartları sağlayacak çalışmaları yapmak zorundalar.
Yıllardır yapılması gereken tek şey
Kısırlaştırıp , aşılatıp, yaşatmakken ilk bütçe kesintisi her zaman ölüm kampları barınaklar oluyor.Belediyelerin sözde yüklü borçlarının cezasını her zaman olduğu gibi hayvanlar çekiyor. Bu gün bu katliam yasasının çıkmasının tek sebebi görevini yapmayan belediyelerdir..
Bizler ,Hayvanlarla 12 bin yıldır devam eden ortak yaşamımızı korumaya kararlıyız. Sokaktaki her bir canı canımız pahasına savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Hayvanlarla birlikte sokakta özgürce yaşamaya devam edeceğiz.
Tüm hayvan severlerle, doğa severlerle, bütün platformlarla birlikte hayvan cinayetlerinin başlatılmak istenmesine bu gün burda “DUR” dediğimiz gibi her gün her alanda,sonucu ne olursa olsun mücadele etmeye yılmadan devam edeceğiz.