DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Eğitimde Maarif Modeli: “Eğitim mi, eğitimsizlik mi, gelecek nereye evriliyor?”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Eğitimde Maarif Modeli: “Eğitim mi, eğitimsizlik mi, gelecek nereye evriliyor?”

Çukurova Bülten (Olcay Aytürk – Adana)

Eğitim sistemimizde çanlar kimin için çalıyor? Gerek ‘yeni’, gerici müfredat , ÇEDES, tarikatlaşma ya da meslek kanunu gündemi gerekse de kanıksanan plansızlık, niteliksizleşme ve karmaşa… Eğitimin ve bir meslek olarak öğretmenliğin geldiği nokta eğitim emekçilerini rahatsız ederken, eğitimciler çıkış yolu arıyor.

Eğitim sisteminde gelgitler, düzensizlikler devam ederken, yeni çıkarılan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile eğitim zayıflatılmış, bilimsellikten uzaklaşılmıştır. Peki, yeni eğitim modeli ile amaçlanan öğrencilere güzel bir gelecek, kaliteli bir eğitim sunmak mı, tarikatlaşmak mı? Öğretmenleri ve öğrencileri neler bekliyor? Tartışmalara neden olan yeni eğitim modeline dair muhtelif bir eğitim emekçisi ile söyleştik. Çukurova Bülten’e konuşan eğitim emekçisi, eğitimin içinin boşaltılmasına karşı ortak bir mücadelenin önemine vurgu yaptı.

“Seçim dönemlerinde öğretmenlerin ağzına bir parmak bal çalıyorlar

 Olcay Aytürk: Öncelikle kendinizi nasıl tanımlarsınız? Kaç yıldır bu meslektesiniz? Öğretmenliğe bakış açınız nedir?

Eğitim Emekçisi: 3 sene özel sektörde, 13 sene de kamuda olmak üzere toplam 16 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenlik mesleği eski saygınlığını yitirdi. Siyasi müdahalelerin çok büyük etkisi var bu durumun oluşmasında. Ancak merkeze kolektif mücadelenin yitirilmesini koyabiliriz. Öğretmenler birçok konuda ayrıştırılıyor. Bu da birçok olumsuzluğun kapısını açıyor.

O.A.: Öğretmenlerin ayrıştırıldığını söylediniz. Ne gibi ayrıştırma, açabilir misiniz?

E.E.:AKP döneminde öğretmenlikte birçok şey değişti. Bir dönem vekil öğretmenlik uygulamasını getirdiler. Sonra ücretli ve sözleşmeli öğretmen. Geçen sene getirdikleri Öğretmenlik Meslek Kanunu ile de uzman öğretmen, baş öğretmen gibi sıfatlar eklediler. Hepimiz aynı işi yapıyoruz ancak aramızda yüksek enflasyonlu Türkiye ekonomisinde ciddi maaş farkları var. Bir dönem hatırlarsanız sözleşmeli bütün öğretmenleri kadroya almışlardı. Bunun gibi bazı uygulamalarla özellikle seçim dönemlerinde öğretmenlerin ağzına bir parmak bal çalıyorlar.

Ayrıştırma meselesine somut bir gündem üzerinden başka bir örnek vereyim. Yaklaşık bir ay önce yeni “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile rotasyon getireceğiz dedi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Rotasyon, düzgün bir eğitim sisteminde, doğru koşullarda uygulanırsa elbette bir verim alınabilir. Ancak bu konuyu gündeme getirmelerinin sebebi eğitimde iyileştirme değildi. Rotasyonu öğretmenlerin bir kısmı destekliyordu, bir kısmı rotasyona karşı çıkıyordu. Öğretmenler arasında bir ayrıştırma derken sadece sıfat olarak değil fikirsel anlamda da ayrıştırmalar yapılıyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı yeni eğitim müfredatlarına tepkileri hafifletmek ya da toplu eylemlerin önüne geçmek için sürekli gündem değiştiriyorlar.

O.A.: Değişen müfredatla ilgili neler düşünüyorsunuz?

E.E.: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin, yeni başlatılan bir gerici saldırı olmadığını, yıllardır yürütülen gerici eğitim operasyonlarının bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bu müfredattan önce de laik eğitim yoktu. Uzun bir süredir laikliği baltalayan hamleler yapıyorlardı. Milli Eğitim Bakanı’nın STK dediği tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller veya ÇEDES gibi projelerle gericiliğin yayılmasını hızlandırıyorlar.

O.A.: Müfredattan çıkarılan konular sizce öğrencilerin hayatını nasıl etkileyecektir?

E.E.: İki yönlü bakmakta fayda var. Müfredattan çıkarılanlar ve müfredata eklenenler. Bir diğer deyişle gençlerimizin maruz kaldıkları ve mahrum bırakıldıkları… Yıllardır atılan adımlar çıkarılanın kamuculuk ve bilimsellik, eklenenin piyasacılık ve gericilik olduğunu gözler önüne seriyor.

Eğitimin gericileşmesi,  işçi isyanlarının önüne geçebilir

O.A.:Eğitimin içinin boşaltılması, dini eğitime ağırlık verilmesi sizce neye dayanmaktadır?

E.E.: Bu soruya yanıt verirken “Eğitimin dinselleştirilmesi kimlerin işine yarar?” sorusu ile birlikte değerlendirmekte yarar var. Eğitimin gericileşmesi yani kutsal kabul edilen birtakım dini değerlerin eğitime yedirilmesi işçi isyanlarının önüne geçebilir. Sermaye sınıflarının şirketleri kar oranlarını artırmasının yolu, halkın yararına olan uygulamaların geriletilmesidir. Dinsel eğitim de bu iş için biçilmiş kaftandır. Bence bu müfredatı değerlendirirken salt gericilik üzerinden değil, bu gericiliğin beslenmesi üzerinden de yaklaşmak gerekir. Türkiye’nin yönetilmesine direkt etkisi bulunan birtakım sermaye gruplarının hem gericiliğe hem de piyasa koşullarına uygun bir üniversite mezunu topluluğuna ihtiyacı var. Gericilik yoksul halk ve emekçiler ekonomik koşullara isyan etmesin diye, piyasacılık da şirketlerin karlarını artırmak için var. Ben bütün derslerin müfredatını inceledim.

Örnek olsun Matematik ve Fizik derslerinin programlarına detaylı baktığınızda özellikle bazı sektörlere öğrenci yetiştirmeye odaklanılmış bir program gözünüze çarpıyor. Bu programdan çıkan başarılı sayısal öğrencileri Koç, Sabancı gibi özel üniversitelere yerleşecek ve onların belirleyeceği sektörlerde hizmet vererek bu sermaye gruplarının karlarını artırmasını sağlayacak.

O.A.:Halihazırda yeterli olmayan müfredatın değiştirilmesi gençlerin geleceğini nasıl etkileyecektir?

E.E.:Yukarıda anlattıklarımı birleştireyim bu sorunuz ile. Bu eğitim programının üç amacı var. Birincisi öğrencilerin bir kısmını yazılım, savunma sanayi gibi sektörlerde yetiştirerek kendi uygun gördükleri yerlerde istihdam etmek ve şirketlerini büyütmek. İkincisi aynı şirketlerde alt kademelerde asgari ücretin dahi altında çalışacak öğrencilerin çalışma koşullarına isyan etmemeleri için gerici eğitimi aşılamak ki bu sayede kıdem tazminatı kaldırıldığında ya da günlük çalışma süresi ekstra ücret ödenmeden artırıldığında dahi tepki vermeyecek kadar dindar bir nesil yetiştirmek. Üçüncüsü ise özellikle AKP’nin son yıllarda öne çıkardığı savunma sanayi üzerinden bir milliyetçi propaganda geliştirmek. Milliyetçilik de en az dincilik kadar gericilik içerir ve emekçileri paralize eden bir olgudur.

Öğrencilerimizi velilerimizi ve öğretmenlerimizi bizimle mücadele etmeye davet ediyoruz

O.A.:Bir eğitimci olarak, bu konuyla ilgili neler yapmayı planlıyorsunuz?

E.E.:Tek başıma bir eğitimci olarak yapacağım şeyler, kendi okulumdaki öğretmen ve öğrencileri aydınlatmaya çalışmak ile sınırlı kalacaktır. Bu konuda yapılması gereken öğrenciler, öğretmenler, veliler gibi bu eğitim sisteminden etkilenen bütün grupların mücadeleyi ortaklaştırmasıdır. Ortak tepki verilmelidir ve bu kuşatmaya karşı topyekün bir savaş verilmelidir. Ben aynı zamanda bir sendika üyesiyim. Sendikamız aracılığıyla da bununla ilgili mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz. Hem müfredat hem de Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki olarak TBMM önünde günlerdir eylemdeyiz. Öğrencilerimizi velilerimizi ve öğretmenlerimizi bizimle mücadele etmeye davet ediyoruz.

O.A.:Büyük yankı uyandıran ve insanları kutuplaştıran hayvanların uyutulması tasarısı gündemi meşgul ederken, yeni müfredatın kabul edilmesi arasında bir bağlantı kurulabilir mi?

E.E.:Az önce “rotasyon” meselesinin öğretmenleri nasıl ayrıştırdığından bahsettim. Bu hayvanların uyutulması konusu da ayrışmada benzer bir yere oturuyor. İnsanların bir kısmı hayvanların uyutulmasına karşı çıkarken bir kısmı da bir köpek tarafından ısırılma gibi yaşadıkları olumsuz deneyimlerden kaynaklı hayvanların uyutulmasını savunuyor. Hayvan hakları için mücadele etmek gerekir ancak yeterli değildir. Göçmenler meselesi için de benzer şeyleri söyleyebilirim. Bütünsel bakmamız gerekiyor ve ortada bir sorun varsa bu sorunun kaynağına inerek o sorundan kurtulabileceğimizi aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.

O.A.: Son olarak, eklemek istedikleriniz var mı?

E.E.: Çok teşekkür ederim. Aklımdaki her şeyi söylemek istesem bu görüşmemizi saatlerce sürdürmemiz gerekir. Yalnızca bitirirken bir şeyin altını bir kere daha çizmek istiyorum. Verilecek tepki, bireysel değil toplumsal olursa bir karşılığı olur. O yüzden hangi konuda olursa olsun bir şeyleri eleştirmekten bir adım öteye gidip o konudaki fikrimizi insanlar arasında örgütlemenin ve bir arada hareket etme yeteneğimizi güçlendirmenin sonuç alıcı olacağına inanıyorum.

Çukurova

 

sultanbeyli çekicilunabethttps://www.medlockprimaryschool.com/casibommatbet güncel girişlunabetlunabetlunabetsurtos.commavibetgoldenbahisdinamobetbetparksuperbetinvevobahissultanbetankara escortholiganbetbets10istanbul escortTarafbetcasinoplus girişbetriyal girişmeritkingcasibomcasibom girişbetparkholiganbet girişextrabetholiganbethand foot and mouth diseaseremrocfriedchicken.commatadorbet girişbets10 girişcasibomcasibom güncelkonya escortcasibomcasibom güncel girişkralbetvito transferCasibom Üyelikpadişahbetgünstige umzugsfirmaJOJOBET GİRİŞdumanbetgüvenilir bahis sitelericasibomcasibom girişmarsbahishttps://restaurantetrivio.com/ deneme bonusuasyabahisMatbetMatbetfixbetjojobet girişjojobetsahabetmatbetgrandpashabetmatadorbetonwin güncel girişgrandpashabet girişxslot girişgrandpashabet girissonbahis girişsonbahis girişextrabetbahiscomtipobetbets10 Güncel Girişbizbetmeritking güncel girişBets10 Güncel GirişMeritking güncelBets10 güncel casibom giriş güncelgiriş sayfasıCasibomcasibom girisiCasibomgüncel girişlerJojobettempobet üyelikbetgar giriş7slots girişbizbet twitterbizbet indirbizbet güvenilir misweet bonanza 1000 democasibom girişlersweet bonanza 1000aviator hilesigates of olympus demobig bass bonanza altın balıkvdcasinoçorlu escortJojobetCasibom Girişbetorspinbetorspinankara escortJojobetitopyabet