Mersin’de ‘su krizi’ devam ediyor. Artan nüfus, kuraklık ve iklim değişiklikleri Çukurova’da ciddi sorunların olgunlaştığını göstermekle kalmıyor; gelecek için de alarm veriyor.
Haber: Ceren Ender (Çukurova Bülten-Mersin)
Tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi hem çevre koşullarında insanın bıraktığı tahribat hem de iklimde meydana gelen değişme sürüyor. Aynı zamanda bu duruma “su sorunları” da eşlik ediyor.
Akdeniz Bölgesinde yer alan Mersin’de de durum, tüm bu genel çerçeveden bağımsız değil. Ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalan kent, suyunun önemli bir kısmını en yakın ilçesi Tarsus’tan karşılarken bu konuda da problemler yaşanmaya devam ediyor. Konuya ilişkin çalışmalar yürüten Mersin Büyükşehir Belediyesi, “çok şiddetli kuraklık” kategorisine geçen şehirleri için kimi projeler yürütmeye çalışıyor.
Konuya ilişkin daha önce açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer yaptığı bir sosyal medya paylaşımında; “Mersin Çok Şiddetli Kuraklık Kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan Mersin Büyükşehir ve MESKİ yetkilileri, özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Pamukluk Barajı’nın devreye alınması gerektiğini vurgularken, MESKİ Genel Müdürlüğü, Berdan İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne kış ayı olmasına rağmen maksimum kapasiteye yakın yaklaşık yüzde 93 ile yüzde 96 oranlarında su çektiklerini açıklamıştı. Özellikle içinden geçtiğimiz yaz aylarında su tüketiminin yüzde 50 oranında artacağını öngören MESKİ, yaşanan kuraklıkla da birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı. Bu anlamda önümüzdeki sonbahar ve kış aylarının Çukurova ve Mersin için zorlu geçebileceği de öngörülenler arasında yer alıyor.
“160 kaynakta ciddi bir düşüş gözlenmişti”
Benzer br şekilde MESKİ tarafından yapılan daha önceki açıklamalarda ise “Mersin’de su tüketimi yüzde 15 arttı. Bu yıl kentte geçen yıla göre yüzde 30 daha az yağış oldu. Mersin’de 160 kaynakta en düşüğü yüzde 30 olmakla beraber yüzde 85’e kadar varan azalmalar var” ifadeleri kullanılmış ve Mersin’in su sorunu masaya yatırılmıştı.
MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar hakkında verilen bilgilerde şu ifadeler yer almıştı:
“Her ne kadar ilimizin tabela nüfusu 2 milyon olsa da şu anda bir gerçeklik var ki bu 2 milyonun üzerinde yaklaşık 700 bine yakın vatandaşımız şu anda Mersin’de ikamet eder vaziyette. Bunların arasında hem Suriyeli mülteciler hem Rusya savaşından ülkemize gelen misafirlerimiz ve bunun yanında depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette. Bu da su tüketiminde beraberinde bir artışı getiriyor. Bizim en fazla pik dönem dediğimiz geçen yılki Kurban Bayramı dönemindeki su tüketimi ile kıyasladığımızda ortalama % 15’lik bir artışı şu dönemde görebilir vaziyetteyiz”.
“Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı devreye alması gerekmekte”
“Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı, İsale Hattı’nı ve Arıtma Tesislerini de yapılandırıp, devreye alması gerekmekte. Aksi takdirde daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Biz MESKİ Genel Müdürlüğü olarak tüm kaynaklarımızı izlediğimiz, tüm içme suyu şebekemizi izlediğimiz, bununla beraber yine atıksu arıtma tesislerimizi ve aboneleri izlediğimiz Merkezi Veri Depolama Sistemi dediğimiz SCADA Sistemimiz aktif olarak devrede. Bu SCADA Sistemi ile online müdahaleleri gerçekleştirip, kaynaktan deşarja kadar suyu her basamakta izleyip, kayıp-kaçak oranlarını azaltıyoruz. Şehri belli basınç bölgelerine böldük, bu basınç bölgeleriyle beraber su tüketimlerinin, arızaların düzenli olarak takibini yapıyoruz”
“Her damla suyun ne kadar önemli olduğu açık”
“Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz. Çünkü su tüketiminin oldukça büyük bir kısmı atık suya dönüşüyor. Bizim toplamda 25 tane atıksu arıtma tesisimiz şu anda mevcut ve aktif olarak devrede. Atıksu arıtma tesislerinde arıttığımız suların kalitesi son derece iyi olduğu için Türkiye’nin en büyük geri dönüşüm projelerinden bir tanesi olan Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi’nde deşarj ettiğimiz suyun şu anda Şişecam Soda Sanayi A.Ş. ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 bin metreküp saatlik bir kısmını Şişecam Soda Sanayi A.Ş.’nin değerlendirmesi üzere onlara vereceğiz. Böylelikle onların kullandığı temiz suyu azaltmış olacağız”
“Bu da su döngüsü ve su sürdürülebilirliği açısından bizim için son derece önemli. Yine diğer tesislerimizde de orta refüj sulamada, benzer şekilde tarımsal sulamada kullanmak için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kaynaktan deşarja kadar suyun ne kadar önemli olduğunu bilip, gözümüz, kulağımız suda, tüm çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz”
“Önlem alınmak zorunda…”
Öte yandan Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, da kentin kentimizin son açıklanan haritaya göre ‘Çok Kurak İller’ arasında değerlendirildiğini hatırlatmış ve açıklamasında iklim krizine değinmişti:
“Yağmur ve kar yağışı yok. Yaylalarımıza baktığımızda normalde beyaz olarak görmemiz gereken yerlerin aslında yeşil ya da kahverengi olduğunu görüyoruz. Tabi bu durum şu anda belki çok hissetmesek bile, yazın su açısından ciddi sıkıntılar yaratacak bir durum. Bunun sebebi nedir diye bakacak olursak; global anlamda iklim değişikliklerini tanımlarken aslında biz bunun dramatik olan iklim olayları ile neticelendiğini ifade ediyoruz”.
“Yani normalde olması gereken yağışların olmaması ya da zamanında olmaması, çok kısa zamanlarda çok yoğun miktarda yağışın gerçekleşmesi gibi olaylarla karşımıza çıkıyor. Bunun yanında su kaynaklarımızın dışında, yangın vesaire gibi olaylar da benzer şekilde bu iklim değişikliklerinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür durumları insan hayatına doğrudan etki eden durumlar şeklinde hissediyoruz. Bunun için gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor”
“İklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi…”
“İklim değişiklikleri kuraklığa neden oluyor. İklim değişikliği ile mücadelede biz Mersin’de neler yapıyoruz, dünya genelinde neler yapılıyor ve bireysel olarak neler yapabiliriz diye bakacak olursak; iklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi aslında fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması. Fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılmasının önüne geçebilmemiz için bizim gereksiz enerji kullanımını ortadan kaldırmamız ve kullanmış olduğumuz enerjinin kaynağının da temiz enerjiden elde edilmiş olması gerekiyor. Kullanmış olduğumuz enerji fosil yakıtlardan gelirse iklim değişikliğini hızlı bir şekilde tetikliyor. Bireysel olarak iklim değişiklikleri ile mücadele noktasında ve bunun sonuçlarından biri olan kuraklığın da ortadan kalkabilmesi için gereksiz olan tüm tüketimleri bir an önce ortadan kaldırmamız gerekiyor” diye belirtti.
MESKİ’den 2025-2029 Stratejik Plan Çalıştayı…”
Bunlarla birlikte MESKİ Genel Müdürlüğü, 2025-2029 Stratejik Plan Çalıştayı’nı gerçekleştirdi. İki oturum süren çalıştayda; ‘Temiz ve Kaliteli İçme Suyu Temini’, ‘Yağmur Suyu ve Kanalizasyon Yönetimi’, ‘Arıtma ve Çevresel Etkileri’, ‘Abone Hizmetleri Yönetimi’, ‘İklim Değişikliği Ve Afetlerin Su Yönetimine Etkisi’, ‘Teknolojik Yatırımlar’, ‘Kurumsal Kapasitenin Artırılması-İnsan Kaynakları ve Varlık Yönetimi’ ile ‘Geleceğe Dair Projeksiyon ve Talep Tahmini’ konu başlıkları tartışıldı.
Mersin’in su başta olmak üzere çevresel sorunlarının ele alındığı çalıştayda, açıklama yapan MESKİ yetkileri, son yapılan çalışma ve projeler hakkında şunları aktardı:
“İleri Teknoloji İzleme ve Kontrol Merkezimiz SCADA’da; “360° Su Yönetimi” anlayışı ile il nüfusunun %83’ünün, toplam abone sayısının ise %70’inin içmesuyu ihtiyacının temin edildiği depoları SCADA’dan 7/24 izliyor ve yönetiyoruz. Geçtiğimiz aylarda devreye aldığımız Enerji, Sayaç ve Su Güvenliği SCADA’ları ile 430 tesisin enerji takibini, 66 bin abonenin uzaktan su tüketimlerini ve 150 lokasyondan alınan güvenlik verileri ile toplamda 1156 tesisi SCADA’dan izliyoruz. 2020 yılında kurduğumuz ALO TEKSİN Çağrı Merkezi ile kayıp, kaçak ve arızalara çok daha hızlı müdahale ediyor, haftada 14 bin çağrıyla merkezimize gelen taleplerin kategorisine göre ısı haritalarından yola çıkarak çözümcül projeler üretiyoruz. Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ile tüm altyapıları bütüncül veri tabanımıza işliyoruz”
“Bakanlıkça yetkilendirilmiş, Mükemmel Sertifikalı ve 144 parametreden akredite edilmiş laboratuvarımız sayesinde suyumuza gereken özeni gösteriyor, her yıl 45 bin öğrencimize ulaşma imkânı bulduğumuz okullarda, suyun önemini ‘Su Tasarrufu Eğitimleri’ başlığıyla anlatıyoruz. Barkod Sistemli Merkezi Stok Takibi ile bir ürünün satın alınmasından hurdaya ayrılmasına kadar olan süreci takip ederek, insan kaynağından tasarruf ediyoruz. Evraksız Biyometrik İmza veya e-Devlet üzerinden online abonelik işlemleri ile akıllı veznelerimiz ve dijital arşivimiz sayesinde çalışan ve abone memnuniyetini artırıyoruz. Biyogazdan elde ettiğimiz enerji ve 2020-2024 yılları arasında kurduğumuz GES vasıtası ile elde edilen enerji ile toplam tüketimin % 8.3’ünü karşılıyoruz”
“Pamukluk Barajı’nda son durum ne?”
Mersin’de kent genelinde kullanılan suyun büyük bir oranının Mersin’in en büyük barajı olan Berdan Barajı’ndan sağlandığı biliniyor.
Berdan Barajı’na ek olarak Pamukluk Barajı’nın Mersin için seferber edilmesinin kritik olduğunu savunan yetkililerse bu durumun artık bir çözüme kavuşturulması gerektiğini yineliyor.
Daha önce yapılan açıklamalarda “Berdan Baraj Havzası’nı ve Pamukluk Barajı Havzası’nı 2 tane eş havza olarak ifade edebiliriz, Batı kısımda yer alan Pamukluk Barajı Havzası‘nda bir baraj inşa edildi ve su tutulmaya başlandı. Pamukluk Barajı’nda bir an önce bir içme suyu arıtma tesisinin yapılması ve buradaki isale hatlarının inşa edilmesiyle birlikte biz cazibeli akış ile daha az enerji kullanarak içme suyu verme imkanını sağlayacağız. Çünkü Berdan Barajı’ndan biz kentimizdeki belirli kotlardaki insanların yaşamış olduğu alanlara suyu göndermek için pompalar ve terfi istasyonları kullanıyoruz. Bu kullanmış olduğumuz pompalar ve terfi istasyonlarında da enerji tüketiyoruz. Fakat Pamukluk Barajı’na içme suyu arıtma tesisini yaparsak herhangi bir terfi istasyonu kullanmadan Berdan’dan enerjiyle göndermiş olduğumuz noktalara suyu aslında cazibe ile göndereceğiz. Bu oldukça önemli bir durum. Aynı zamanda kente 2 tane farklı barajdan su ikmali yapmak olası bir sorunda birbirinin yedeği sayılabilecek bu barajlar ile sorunu çözmeye yarayacaktır. Yani birinde herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda, diğer barajımız bizim kentte verilecek olan içmesuyu noktasında kurtarıcımız olacaktır. Bu açıdan da Pamukluk Barajı’nın bir an önce içmesuyu arıtma tesisinin yapılması ve devreye alınması oldukça önemli” diye konuşan yetkililer bu konuda adım atılmasının elzem olduğunu aktarıyor.
Pamukluk Barajı çözüm olabilir mi?
‘Türkiye’nin en büyük 4’üncü barajı’ olan ve ekonomiye yıllık 500 milyon TL katkı sağlayacak durumda olduğu konuşulan Pamukluk Barajı, su tutmaya başlamıştı. Daha önce çıkan haberlerde de yılda 2 defa ürün almayı sağlayacak baraj sayesinde, bölgede sera yetiştiriciliği yapılacak, tropikal meyveler yetişeceği, 180 bin dekar alanı sulayacak barajdan, 130 milyon metreküp içme suyu temin edilebileceği ve ayrıca barajın yıllık 80 gigavatsaat enerji üreteceği not edilmişti.
Bunlarla birlikte, tarımın yanı sıra bölgenin içme suyu probleminin de barajın açılmasıyla birlikte ve büyük oranda çözüleceği öne sürülmüştü. Ancak henüz bu konuda ciddi bir yol alınmadığı ve Mersin’deki su krizinin bertaraf edilmediği de ortada.
Öte yandan kısa bir zaman önce açılan barajın durumu hakkında daha önce Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) tarafından yapılan bilgilendirmede, Mersin, su konusunda uyarı veriyor. Yerleşim alanlarından uzak, 600 metre rakımda sulama, enerji ve temiz içme suyu noktasında kullanılacak olan Pamukluk Barajı’nın enerji kısmı bitti. Ancak içme suyu bölümü henüz ihale edilmedi. 35 kilometre uzunluğunda isale hattı ve arıtma tesisi çalışması yapılması gerekiyor” ifadeleri kullanılmıştı.
Barajda, bir arıtma tesisinin hızlıca kullanıma alınmasını öneren yetkililer, Mersin’in son dönemde gerek deprem gerekse de dış göçler nedeniyle artan nüfusunun su ihtiyacının bu şekilde giderilebileceğini iddia ediyor.