Akdeniz’de beş sene üst üste yaşanan şiddetli deniz sıcaklık dalgalarını inceleyen bir çalışma, sıcaklık dalgaları ile deniz canlılarının kitlesel ölümleri arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koydu.
İklim kriziyle birlikte sıklaşan ve şiddetlenen deniz sıcaklık dalgalarının Akdeniz üzerindeki etkisi, son 10 yılda görülmemiş seviyelere ulaştı.
Yazarları arasında Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İnci Tüney’in de bulunduğu bir çalışmaya göre, 2015 ve 2019 yılları arasındaki beş yıl boyunca, Akdeniz’de üst üste şiddetli deniz sıcaklık dalgaları yaşandı. Artan bu ani sıcaklık dalgaları, kitlesel ölüm olaylarını tetikliyor ve Akdeniz ekosistemlerinin sağlığını tehdit ediyor.
Akdeniz’in farklı bölgelerindeki ve farklı derinliklerdeki sıcaklık dalgası ve kitlesel ölüm trendlerini belirlemeyi amaçlayan çalışmaya göre, 2015-2019 yılları arasında Akdeniz, uydu kayıtlarının başladığı 1982 yılından bu yana kaydedilen en sıcak koşulları deneyimledi.
Bianet’in haberine göre; Kayıtların ilk beş yılında (1982-1986) ‘orta’dan şiddetli sıcaklık dalgaları oldukça az sayıdayken, son beş yılda (2015-2019) havzanın tamamına yakını (yüzde 99,99’u), en azından bir adet ‘güçlü’ sıcaklık dalgası deneyimler duruma geldi. Kitlesel ölümleri tetiklediği düşünülen deniz sıcaklık dalgaları, Akdeniz ekosistemini tehdit ediyor.
Akdeniz, ortalamadan üç kat hızlı ısınıyor
11 Akdeniz ülkesinden 33 araştırma ekibinin yürüttüğü çalışmaya göre, 2015’te başlayan ve hem deniz sıcaklık dalgalarında hem de kitlesel ölümlerde emsalsiz artışların yaşandığı bu dönem, Akdeniz için bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Deniz sıcaklık dalgaları, belli bir bölgede sıcaklıkların beş gün veya daha uzun süreli olarak anormal yüksekliklerde seyretmesi olarak tanımlanıyor (1 Haziran-30 Kasım tarihleri arasındaki sıcaklıkları değerlendiren çalışmada, ‘anormal sıcaklıklar’, kaydedilen sıcaklıkların ortalama sıcaklıkların yüzde 90’ından daha yüksek olması olarak tarif edildi).
Sıcaklık dalgalarının şiddeti ise, sıcaklık farkına göre değişiyor: Sıcaklık anomalisinin, mevsim normallerinin iki katından fazla olduğu durumlarda sıcaklık dalgası ‘güçlü’, üç kat fazla olduğunda ‘ciddi’, dört veya üzeri ise ‘aşırı’ olarak tanımlanıyor.
Çalışmaya göre, son 20 yıl içinde tüm dünyada gözlemlenen deniz sıcaklık dalgaları iki kat arttı; daha uzun süreli, yoğun ve geniş çaplı bir hal aldı. Ancak durum, iklim krizi sıcak noktası olan Akdeniz’de daha da vahim. Akdeniz, her 10 yıl 0,38°C ısınıyor. Bu, 0,11°C’lik küresel ortalamadan üç kat daha büyük hızla ısındığı anlamına geliyor.
Bazı türler tüm Akdeniz’de yok olabilir
Akdeniz, hacim olarak fazla büyük olmamakla birlikte, özgün jeomorfolojik özellikleri ve tarihi nedeniyle biyoçeşitlilik anlamında oldukça zengin: 17 binden fazla deniz canlısı türüne ev sahipliği yaptığı biliniyor ve bu türlerin yüzde 20 ile 30’u Akdeniz’e endemik. Bu, küresel olarak görülen en yüksek endemizm oranı. Ancak bu çeşitlilik, antropojenik etkiler nedeniyle tehdit edildiğinden, Akdeniz aynı zamanda bir ‘biyoçeşitlilik sıcak noktası’ olarak tanımlanıyor.
Gözlem sonuçları, Akdeniz’de iklim krizinin ‘kazananı’ ve ‘kaybedeni’ olarak tanımlanabilecek türler olacağını gösteriyor. Bu durum bazı türlerin, yalnızca bölgesel olarak değil, Akdeniz boyunca yok olmaları anlamına gelebilir. Özellikle özgün işlevsel özellikleri olan türlerin kaybı, Akdeniz’deki ekosistemlerin işleyişinde büyük değişiklikler yaratabilir.