Çukurova Bülten (Olcay Aytürk – Adana)
Adana Atatürk Park’ında STK’lar, Veteriner Hekimler Odası, Adana Tabip Odası , Hayvan Hakları Barosu, Belediye ve çevre illerden hayvan hakları savunucularının katılımıyla “Katliam Yasası” protesto edildi. Ekoloji Platformu, Partiler, Belediyeler ve bir çok kuruluşun katıldığı basın açıklamasında “Kanlı Yasa’ya Hayır” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını okuyan eski Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, “Bu tasarı, sokak hayvanlarımıza bir saldırıdır, bir intikamdır, bizim bir arada yaşama kültürümüze saldırıdır. O yüzden diyoruz ki ‘susma haykır katliama hayır!” dedi.
Basın açıklamasında söz alan Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, “Taslağa gerekçe gösterilen kuduz kontrolü açışında da, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü, itlafa karşı çıkmaktadır. Kitlesel aşılamaların önemli olduğunu anlatmaktadır. köpeklerin öldürülmesinin uzun vadede köpek yoğunluğunu azaltmadığı ve kuduz kontrolünü de sağlamadığı açıkça belirtilmiştir. Ayrıca İtlaf önce kolay yakalanan sakin hayvanlardan başlayacağı için, yaban hayatına da bariyer oluşturan can dostlarımız da katledildiğinde hem saldırgan olabilen, insana alışkın olmayan hayvanlarla hem de yaban hayatıyla temas artacağından sorun denilen durum daha da büyüyecektir.” sözlerine yer verdi.
Kuduz riskinin arttığı söylemlerin bilimsel verilere dayanmadığını söyleyen Köse, “Yılda ortalama 1-2 insanda kuduz vakasına rastlandığı görülmektedir. Önerilen taslakta kısırlaştırmanın popülasyon üzerindeki etkisi açısından verilen bilgiler güncel değildir. Dünya Sağlık Örgütü, aşılama, kısırlaştırma ve yerinde yaşatmayı önermektedir. Bilimsel çalışmalara kısırlaştırmanın popülasyon yönündeki en iyi yöntem olduğunu kanıtlamıştır” dedi.
İmkanlara sahip olmayan barınaklarda sokak hayvanlarının ölüme terkedileceğini vurgulayan Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Özge Buğa, “Biz hayvan hakları savunucuları olarak, kısırlaştırma sorumluluğunun yerine getirilmesi için mücadele etmekteyiz. Ancak çoğu belediyenin kanuni hükümlülüğü olan bu hususta hiç bir bütçe ayırmadığını üzülerek takip ediyoruz. Yasa teklifi popülasyon kontrolü için, hayvan üretiminin yasaklanmasına dair tek bir madde içermemektedir. Getirilmesi planlanan ötenazi işlemi belediyelerin bütçe ayıramadığını iddia ettiği kısırlaştırma işleminden daha maliyetlidir. Bu da akıllara tek bir ihtimali getirmektedir. Bu hayvanların toplanılıp canice katledilmesidir. Zira bu ülke bakım evlerinde kafasına kürekle vurularak köpeklerin öldürüldüğü bir ülkedir. Biliyoruz ki sorumlular 5199 sayılı mevcut yasanın uygulanması için gerekli çabayı gösterirlerse Türkiye’de bugün popülasyon kontrol altına alınmış olacak ve insanlar, milyonlarca yıl önce evcilleştirdiği sokak hayvanları ile birlikte huzurla bir arada yaşayacaklardır. kanuni hükümlülüklerini 20 yıldır yerine getirmeyenler bunun bedelini masum hayvanlara ödetemezler. Biz bu yasa tasarısını kesinlikle kabul etmiyor ve tam karşısında duruyoruz. Zira bir hususun yasalaştırılmış olması onun adil ve ahlaka uygun olduğunu göstermez. Bizler ölüme karşı yaşamı savunuyor, Ahlaka ve vicdana aykırı yasayı kabul etmiyoruz. Derhal yasanızı geri çekin” sözlerine yer verdi.