Adana’da Emek Partisi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nda Erdal Eren Anması gerçekleştirdi. Saygı duruşu ile başlayan anmada sinevizyon gösteri filmi sunuldu. Erdal Eren’in mektubunun okunduğu etkinlikte, Emek Partisi üyesi Sevil Aracı ve Emek Gençliği MYK Üyesi Mert Akyıldız konuşma yaptı.
Çukurova Bülten Haber Merkezi – Olcay Aytürk
Korku iklimi sarmak ve gözdağı vermek için idamın yapıldığını söyleyen Aracı, şu sözlere yer verdi:
“Erdal’ın yaşamından bize neler kaldığına daha çok bakmak gerekiyor. Çünkü Erdal ve onun gibi devrim ve sosyalizm mücadelesi içerisinde yaşamını yitiren tüm devrimciler, tüm yoldaşlarımız aslında ölürlerken bizlere bir mücadeleyi miras bıraktılar. Ve bu mücadele içinde, ölüme giderken dahi korkusuzca, gözlerini bile kırpmadan ve bu mücadeleye olan inançlarını kaybetmeden yaşamlarının sonuna kadar cesaretle yürüdüler. Erdal Eren’de çocuk sayılabilecek yaşına rağmen korkusuzca ölüme gitti. Bugün idam üzerinden 44 yıl geçmiş. Ama her ölüm yıl dönümünde biz Erdal’ları anıyoruz. Ve onun bıraktığı mücadelenin ışığında bir şeyler yapmaya çalışmaya ve onun mücadelesini onun ismiyle beraber yaşatmaya çalışıyoruz.
Erdal Eren’in bugün ismi bütün Türkiye’de binlerce çocuğa verilmiş durumda belki. Ama sadece Türkiye’de değil, Dominik’te bile çocuklara isim olmuş Erdal’ın ismi. Öylesi bir devrimci örnekle karşı karşıyayız. O küçük yaşına, o tecrübesizliğine rağmen o dönemin koşullarının yetiştirdiği en güzel örneklerden biri Erdal. Onun anmasını yaparken de aslında bu özelliklerini, bu mücadeledeki dik duruşunu anlatmadan, söylemeden geçemeyeceğiz tabii ki.”
Erdal Eren davasının hukuksuzluklarından bahseden Aracı, “Tüm dünyada insan hakları savunucuları, devrimciler, sosyalistler kampanyalar başlatıyorlar. Erdal’ın idamını engellemek için imza kampanyaları, devletle yazışmalar, Türkiye Devleti’ne gönderilen mektuplar, imzalar vs. Çok büyük kampanyalar örgütleniyor ama ne yazık ki o zamanki sıkı yönetim ve askeri darbenin kurmuş olduğu darbe iktidarı bunların hiçbirisini dikkate almıyor, dinlemiyor. Ve hızlıca sanki bir yangından mal kaçırırcasına idamı bir an önce gerçekleştiriyor. O nedenle aslında amaçlanan o mücadeleyi yürütenlere, o mücadelenin içerisinde olanlara verilmek istenen bir gözdağı, ‘siz çocuk yaşta olsanız da cezasız bırakmayacağız, idamla cezalandıracağız’ gibi bir korku iklimi yaymanın adımlarından birisi de Erdal’ın idam edilmesi” sözlerine yer verdi.
“Bugün Türkiye gençliğinin içerisinde bulunduğu koşulları o dönemin atmosferinden ve mücadele pratiğinden çok da bağımsız düşünmemek gerekli”
Mert Akyıldız ise şu sözlere yer verdi:
“İzlediğimiz belgeselin yönetmeni olan ve yaşamını geçtiğimiz günlerde kaybeden Tevfik Taş’ı ve aynı zamanda bir 78 kuşağı devrimcisi olup Adana’dan yoldaşımız abimiz olan Zekai abiyi anarak başlamak istiyorum öncelikle konuşmama. Bugün Erdal’lar açısından belki de en kritik noktalardan bir tanesi Erdal’ın mücadele yaşı ve yaşadığı dönemin politik atmosferi olacaktır. Kendisi henüz 14 yaşında Ankara Orta Öğretimler Derneği içerisinde örgütlenmeye başlamış.
Gençlik yıllarını birçok lisede boykotlarla, kantin eylemleriyle beraber sürdürmüş. Ve bugün o gençliğin mücadelesinin sadece kendi hak ve talepleri etrafında yürütmeye çalıştığı bir çalışmanın ötesinde ancak işçi sınıfının merkezinde olduğu, asıl rotanın oranın üzerinden çizildiği bir sosyalist mücadeleyle beraber oluşturabileceğinin de farkına varan genç bir komünist Erdal, partili bir komünisti. O açıdan bence Erdal’ı anarken, Erdal’dan söz ederken en fazla bahsetmemiz gereken, en fazla ön plana çıkartmamız gereken şey, Erdal’ın o yaşına rağmen bunların farkına varıp bunların etrafında bir mücadele yürütmesi, ölüme giderken bile idam sehpasına çıkmadan önce bile yine bu kararlıkla ayakta durabilmesidir diye düşünüyorum. Yani biraz aslında bugün yaşadığımız koşulların, bugün Türkiye gençliğinin içerisinde bulunduğu koşulların o dönemin atmosferinden ve mücadele pratiğinden çok da bağımsız düşünmemek gerektiğini düşünüyorum.”
Sloganların ardından anma sona erdi.
