
Adana Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Orhan, yağmurlu havaların yeraltı su kaynaklarına etkisi, sanayi tesislerinin çevresel etkileri ve alınan önlemler, Adana’nın sürdürülebilir kalkınma ve yenilenebilir enerji potansiyeli ve geleceği gibi konular hakkında Çukurova Bülten’e özel açıklamalarda bulundu.
Çukurova Bülten Haber Merkezi – Şükran Rençber
“Yağmur sularının yönetimi için yenilikçi çözümler şart”
Adana Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Orhan, şehirdeki yağışların yeraltı su kaynaklarını besleme konusunda sınırlı bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Orhan, Adana’daki hızlı kentleşme, artan betonlaşma ve altyapı eksiklikleri nedeniyle yağış sularının büyük bir bölümünün yüzey akışına geçtiğini ve barajlara yönlendirildiğini ifade etti. Bu durumun, yeraltı suyu yenilenmesini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini vurgulayan Orhan, su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti. Orhan, kentte mevcut altyapı sistemlerinin yağmur sularının yeraltına sızmasını destekleyecek şekilde yeterli tasarıma sahip olmadığını bildirdi.
Orhan, yağmur bahçeleri ve geçirgen asfalt gibi yenilikçi uygulamaların devreye alınması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda yürütülecek iyileştirme çalışmalarıyla birlikte atıksu arıtma tesislerinin de yükünün azalacağını ifade eden Orhan, “Adana’nın su yönetimi konusunda daha dirençli bir yapıya kavuşması için kapsamlı adımlar atılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Vergi indirimleri, teşvik paketleri ve teknik destek sağlanması gerekmektedir”
Orhan, sanayi tesislerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Sanayi tesislerinin hava kirliliği, yeraltı suyu kirliliği ve toprak kirliliğine neden olduğunu ifade eden Orhan, Sanayi tesisleri hava kirliliği, yeraltı suyu kirliliği ve toprak kirliliğine yol açmaktadır. Özellikle kimya ve gıda sanayileri, bu konuda başlıca etkenlerdir dedi.
Adana’daki sanayi bölgelerinde çevre dostu üretim teknolojilerinin kullanım oranının düşük olduğunu belirten Orhan, “Bu oranı artırmak için vergi indirimleri, teşvik paketleri ve teknik destek sağlanması gerekmektedir” şeklinde ifade etti.
Orhan, kentte farklı sektörlerde üretim yapan sanayi tesislerinin bulunduğunu belirterek, atık işleme tesisleri başta olmak üzere benzer sektörlerin bir araya getirilerek sanayi sitelerinin kurulmasının, atık, emisyon ve atıksu yönetimi açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
İçme sularının birçok sektörde yalnızca bir kez yıkama veya soğutma amacıyla kullanıldıktan sonra kanalizasyon hattına verildiğini söyleyen Orhan, “Bu sular tekrar kullanılmaya uygun olmasına rağmen hem mevzuatta olan açıklardan dolayı, hem de dağınık sanayileşme sonucu atık yönetiminin istikrarlı sağlanması mümkün olmamaktadır” şeklinde açıkladı.
Adana’da çevre yönetimi ve geri dönüşüm çalışmaları konusunda ilerlemeler kaydedildiğini, ancak halkın bilinçlendirilmesi ve sistemlerin daha da yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Orhan,” İmar planlarında yeşil alanların artırılması, enerji verimli binaların teşvik edilmesi ve toplu taşıma sistemlerinin iyileştirilmesi gereklidir. Ayrıca taşkın riski yönetimi ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı planlamada öncelik olmalıdır”dedi.
“Adana’da sürdürülebilir kalkınma için yenilenebilir enerji ve çevre dostu uygulamalar”
Adana’nın yüksek güneş ışınımı ve uygun rüzgar koşulları sayesinde güneş ve rüzgar enerjisi alanında önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Orhan, ” bu kaynakların değerlendirilmesi konusunda yatırımların artırılması gerekmektedir “İfadelerini kullandı.
Kentin çevresel sorunlarına yönelik kapsamlı, planlı ve insan odaklı çözümler geliştirilmesi halinde hem çevrenin korunabileceğini hem de ekonomik gelişimin sürdürülebileceğini ifade eden Orhan,
“Tarımsal sulama sistemlerinde modernizasyon yapılması, Yenilenebilir enerji projelerine daha fazla teşvik sağlanması, Sanayi bölgelerinde çevre dostu üretim teknolojilerine geçişin hızlandırılması,
Adana’nın çevresel sorunlarına yönelik kapsamlı, planlı ve insan temelli çözümlerle, şehir hem çevreyi koruyabilir hem de ekonomik gelişimini sürdürebilir” dedi.
Çukurova’da Zirai Don: “Tarım açısından 6 Şubat depreminin benzerini yaşadık”