
Çukurova Bülten Haber Merkezi Editörü Azime Bali, Jın Dergisi’nde kadın direnişini ve mücadelelerde kadının rolünü derinlemesine işleyerek kaleme aldı.
Savaşın ortasında barışı savunan anneler, iklim krizine karşı sesini yükselten genç kadın aktivistler, yoksullukla mücadele eden kadın girişimciler ya da cinsiyet eşitliği için sokaklara dökülen milyonlar, Ehrimen’in gölgesine karşı insanlığın en etkili silahlarıdır
Zerdüştlükte, evrenin işleyişi Ahura Mazda’nın iyiliği ile Ehrimen’in kötülüğü arasındaki sonsuz mücadeleyle tanımlanır. Ahura Mazda, bilgelik, adalet, düzen ve yaşamın temsilcisi olarak evrene ışığını yayarken; Ehrimen, karanlık, yalan, kaos ve yıkımı simgeleyerek bu ilahi düzeni bozmaya çalışır. Bu kadim dualizm, yalnızca mitolojik bir anlatı değil; aynı zamanda insanlığın ahlaki, manevi ve varoluşsal yolculuğunu anlamlandırmanın güçlü bir yoludur. Zerdüşt inancında, Ehrimen’in dünyaya kötülüğü sokmasıyla başlayan “Karışım” dönemi, iyilik ile kötülüğün bir arada bulunduğu bir zaman dilimini ifade eder. Günümüz dünyasında da bu karışımı açıkça görebiliriz. Teknolojik ilerlemeler, bilimsel keşifler, insan hakları hareketleri ve toplumsal dayanışma gibi alanlarda Ahura Mazda’nın ışığını andıran umut verici gelişmeler yaşanırken; savaşlar, çevre tahribatı, toplumsal eşitsizlikler, yalan haberlerin yaygınlaşması, kutuplaşma ve bireysel bencillik gibi sorunlar Ehrimen’in gölgesini taşımaya devam ediyor. Örneğin, internet gibi bir araç, bilgiyi paylaşarak insanlığa iyilik getirme potansiyeline sahipken, aynı zamanda manipülasyon, yanlış bilgi ve bölünme yaratarak kötülüğe hizmet edebiliyor. Bu, Zerdüştlükteki iyilik-kötülük çatışmasının modern bir yansımasıdır. Ancak bu mücadelede, kadınların direnişi, liderliği ve öncülüğü, iyiliğin zaferi için belirleyici bir güç olarak parlıyor. Kadınlar, tarih boyunca olduğu gibi bugün de Ehrimen’in kaosuna karşı Ahura Mazda’nın ışığını yükseltmek için hem bireysel hem de kolektif çabalarıyla insanlığın en güçlü umut kaynaklarından biri haline geliyor.
Kadınların Direnişi: Kozmik Mücadelede İyiliğin Somutlaşması
Zerdüştlük, insana bu evrensel mücadelede aktif bir rol biçer: Düşünceleri, sözleri ve eylemleriyle iyiliği seçmek. Bu sorumluluk, günümüzde bireylerin ve toplumların karşılaştığı etik ikilemlerde kendini açıkça gösteriyor. İklim değişikliğiyle mücadele etmek, toplumsal adaleti savunmak, yalanlara karşı doğruyu yükseltmek ya da savaşın ortasında barışı inşa etmeye çalışmak, Ahura Mazda’nın düzenini desteklemek anlamına gelebilir. Buna karşın, bencillik, umursamazlık, tüketim çılgınlığı veya sessiz kalmak, Ehrimen’in kaosunu besler. İşte bu noktada, kadınların liderliği ve direnişi, iyilik ile kötülük arasındaki bu mücadelede eşsiz bir fark yaratıyor. Kadınlar, gerek bireysel gerekse kolektif düzeyde, Ehrimen’in gölgesine meydan okuyan bir güç olarak öne çıkıyor. Çevre aktivizminden toplumsal adalet hareketlerine, sosyal medyada doğruyu savunma çabalarından yalanlara karşı duruşa kadar, kadınların varlığı, yalnızca bir tepki değil, aynı zamanda iyiliği inşa eden proaktif bir iradedir.
Kadınların bu mücadeledeki rolü, tarih boyunca sayısız örnekle kendini göstermiştir. Antik çağlardan modern dünyaya kadar; kadınlar baskıya, eşitsizliğe ve yıkıma karşı durarak Ahura Mazda’nın ışığını somutlaştırmıştır. Örneğin, 19. yüzyılda köleliğe karşı mücadele eden Sojourner Truth gibi figürler, adalet ve eşitlik için seslerini yükselterek kötülüğün zincirlerini kırmaya çalıştı. 20. yüzyılda, Rosa Parks’ın bir otobüste yerini vermeyi reddetmesi, yalnızca bir bireysel eylem değil, aynı zamanda ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı küresel bir hareketin kıvılcımı oldu. Günümüzde ise kadınlar, Ehrimen’in modern yüzlerine karşı aynı kararlılıkla mücadele ediyor. Greta Thunberg gibi genç kadın aktivistler, iklim krizine karşı küresel bir farkındalık yaratarak çevre tahribatına meydan okuyor. Malala Yousafzai, eğitimin gücünü savunarak cehalet ve baskının karanlığına ışık tutuyor. İran’da özgürlük için mücadele eden kadınlar, baskıcı rejimlere karşı hayatlarını riske atarak adalet ve haysiyet arayışını sürdürüyor. Bu kadınların her biri, Zerdüştlükteki iyilik-kötülük mücadelesinin somut birer yansımasıdır; onların cesareti, Ehrimen’in gölgesine karşı insanlığın en güçlü silahlarından biridir.
Kadınların Liderliği: Modern Dünyada Ahura Mazda’nın Işığını Yükseltmek
Günümüz dünyasında, kadınların öncülüğü yalnızca bireysel kahramanlıklarla sınırlı değil; aynı zamanda kolektif hareketler ve toplumsal dönüşümler aracılığıyla da kendini gösteriyor. Kadınlar, çevre aktivizminde, insan hakları savunuculuğunda, bilimde, sanatta ve politikada liderlik ederek iyiliğin sınırlarını genişletiyor. Örneğin, çevre kriziyle mücadelede kadınların rolü giderek daha belirgin hale geliyor. Yerli kadın liderler, Amazon ormanlarını korumak için uluslararası kampanyalar yürütürken, Afrika’daki kadın çiftçiler, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla topluluklarını güçlendiriyor. Bu çabalar, Ahura Mazda’nın doğayla uyumlu düzenini yeniden inşa etme arzusunu yansıtıyor. Benzer şekilde, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden kadın hareketleri, Ehrimen’in eşitsizlik ve baskı gibi gölgelerine karşı durarak adaletin ışığını yükseltiyor. #MeToo hareketi, kadınların seslerini birleştirerek cinsel taciz ve istismara karşı küresel bir uyanış yarattı. Bu tür hareketler, bireylerin yalnızca kendi haklarını değil, aynı zamanda tüm insanlığın haysiyetini savunma çabasını temsil ediyor.
Sosyal medya çağında, kadınların öncülüğü daha da görünür hale geldi. Dijital platformlar hem iyiliğin hem de kötülüğün yayılmasında güçlü bir araçtır. Kadınlar, bu alanda da Ehrimen’in yalan ve manipülasyonuna karşı doğruyu savunan bir kalkan oluşturuyor. Gazeteciler, aktivistler ve bütün kadınlar, sosyal medyada yanlış bilgiyi ifşa ederek, toplulukları bir araya getirerek ve dayanışmayı teşvik ederek iyiliği güçlendiriyor. Örneğin, savaş bölgelerinde barışı savunan kadınlar, sosyal medya aracılığıyla hikayelerini paylaşarak küresel farkındalık yaratıyor. Suriye’de savaşın ortasında çocuklara eğitim vermeye çalışan öğretmenler ya da Ukrayna’da mültecilere yardım eden gönüllü kadınlar, kötülüğün kaosuna karşı umudun somut örnekleri. Bu kadınlar, Zerdüştlükteki “sözle iyiliği seçme” ilkesini modern bir bağlamda hayata geçiriyor.
Kadınların İradesi: Kozmik Güvencenin Ötesinde İnsanlığın Umudu
Zerdüştlükte nihai zafer Ahura Mazda’nındır ve kötülük sonsuza dek yenilecektir. Ancak günümüz insanı, bu zaferi metafizik bir güvenceden çok kendi elleriyle şekillendirebileceğine inanıyor. Kadınların iradesi, bu inancın en güçlü taşıyıcılarından biri. Savaşın ortasında barışı savunan anneler, iklim krizine karşı sesini yükselten genç kadın aktivistler, yoksullukla mücadele eden kadın girişimciler ya da cinsiyet eşitliği için sokaklara dökülen milyonlar, Ehrimen’in gölgesine karşı insanlığın en etkili silahlarıdır. Örneğin, Yemen’de savaşın yıkımı arasında gıda yardımı örgütleyen kadınlar, kaosun ortasında düzeni yeniden inşa ediyor. Hindistan’da kırsal bölgelerde güneş enerjisi projeleri başlatan kadın mühendisler hem çevreye hem de topluluklarına ışık getiriyor. Bu kadınlar, yalnızca kendi toplumlarında değil, küresel ölçekte de iyiliğin temsilcileri olarak hareket ediyor.
Kadınların bu mücadelesi, yalnızca Ehrimen’in modern yüzleriyle –savaş, eşitsizlik, çevre tahribatı– savaşmakla sınırlı değil; aynı zamanda Ahura Mazda’nın ışığını gelecek nesillere taşımak anlamına da geliyor. Eğitim yoluyla gençleri güçlendiren öğretmenler, bilimsel keşiflerle insanlığa hizmet eden araştırmacılar, sanatla umudu yeniden canlandıran yaratıcılar; hepsi, kadınların iyiliği inşa etme çabasının birer parçası. Bu bağlamda, kadınların liderliği, Zerdüştlükteki kozmik mücadelenin ötesine geçiyor; insanlığın kendi kaderini yazma iradesini temsil ediyor. Kadınlar, Ehrimen’in gölgesine karşı yalnızca direnmekle yetinmiyor; aynı zamanda yeni bir dünya inşa ederek iyiliğin somut bir gerçeklik haline gelmesini sağlıyor.
Sonuç: Kadınların Öncülüğünde Işığı Yükseltmek
Ahura Mazda ve Ehrimen arasındaki çekişme, günümüzde şekil değiştirmiş olsa da hâlâ geçerli bir metafor. İyilik ve kötülük, teknolojiyle, politikayla, toplumsal dinamiklerle ve günlük seçimlerimizle iç içe geçmiş durumda. Zerdüştlük, bize bu mücadelede taraf olmamızı öğütlerken, günümüz dünyası ise bu tarafı nasıl seçeceğimizi ve ne kadar etkili olabileceğimizi sorgulatıyor. Kadınların direnişi, liderliği ve öncülüğü, bu sorgulamada merkezi bir yer tutuyor. Onların cesareti, adaleti ve dayanışması, Ehrimen’in gölgesine karşı Ahura Mazda’nın ışığını yeniden yakıyor. Çevre krizine karşı mücadele eden yerli kadınlardan, savaşın ortasında barışı savunan annelere; eşitsizliğe karşı sesini yükselten aktivistlerden, bilimi ve sanatı insanlık için birleştiren yaratıcılara kadar, kadınlar iyiliğin zaferi için insanlığın en güçlü umudu.
Belki de asıl soru şu: Ehrimen’in gölgesi büyüdüğünde, kadınların öncülüğünde Ahura Mazda’nın ışığını yükseltecek iradeyi hâlâ taşıyor muyuz? Cevap, kadınların tarih boyunca ve bugün gösterdiği kararlılıkta yatıyor. Onların liderliği, yalnızca bir mücadele değil, aynı zamanda bir inşa sürecidir; kaosun yerine düzeni, karanlığın yerine ışığı, yıkımın yerine umudu koyan bir süreç. Kadınlar, Zerdüştlükteki iyilik-kötülük mücadelesini yalnızca sürdürmekle kalmıyor; bu mücadelede insanlığın kendi elleriyle yazdığı bir zafer destanını da örüyor. Bu destan, Ahura Mazda’nın ışığının yalnızca kozmik bir gerçeklik değil, aynı zamanda kadınların iradesiyle şekillenen somut bir umut olduğunu gösteriyor. Ehrimen’in gölgesi ne kadar büyürse büyüsün, kadınların cesareti, dayanışması ve öncülüğü, bu ışığın sönmeyeceğini garanti ediyor.
8 Mart: Kadınların Emeği ve Mücadelesinin Tarihsel Derinliği