Tarsus’ta yayın hayatını sürdüren Aratos felsefe dergisinin 118. sayısı yayımlandı.
Adını Antik Çağ’da yaşamış şair, matematikçi ve gökbilimci Tarsuslu filozoftan Aratos alan dergi gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık tarafından yayınlanıyor.
Yerel bir yayın olmanın ötesinde olan Aratos Dergisi’nin, 118. sayısının konu ve yazarları şu şekilde:
Bu karanlıktan çıkış için felsefeye ihtiyacımız var/Sunu (Uğur Pişmanlık), Çizgiyle/Hayatın İçinden Karikatürler (Herluf Bidstrup), Araştırmacı Hasan (Berdan Günışığı), ‘Guernica’nın Yıkıntıları Üzerinde (Fide Lale Durak), Dogmanın Köküne Fikir Bombası Koyan, Özgür Düşüncenin Yılmaz Savunucusu, Eleştiri ve İroninin Bilgesi: Erasmus (Bedriye Korkankorkmaz), İmgenin İmkânsızlığı (Havva Ağral), Yaşlı Sürücüler Trafikten Men Edilsin Mi? (Prof. Dr. İsmail Tufan), “Quo Vadis” Romanı ve Sinema Filminde Tarsuslu Paul (Umut Yelkenci), Eğitimci ve Devrimci Bir Sanatçı Mustafa Sarıoğlu’nun Ardından (Uğur Pişmanlık), Daha Kurulmadan Yıkılmış Modern Harabelerin Altında İnleyen, Unutulmuş Eşsiz Bir Kent Tyana-Kemerhisar-4 (Ahmet Ünal).
Aratos dergisi yayın yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık, “Bu karanlıktan çıkış için felsefeye ihtiyacımız var” başlıklı sunuş yazısında “Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Ve 14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimi, bir kez daha ABD emperyalizminin ve Türkiye sermaye sınıfı adına iktidarı yöneten AKP kazandı. Aslında kazandı demek çok doğru değil.
Tek parti döneminden çok partili hayata geçildiği 1950 seçimlerinden bu yana neredeyse gelmiş-geçmiş tüm seçimler hileli, sandıkların kaçırıldığı, çöplerden oyların çıktı, sonuç tutanaklarıyla oynandığı, sayımlara ve sonuçlara haksızca müdahale edildiği seçimlerdi. Bir kez daha hile ve türlü oyunlarla AKP’nin iktidar olduğu bu seçimler meşru değildir.
Her ne kadar, Aziz Nesin’in %65’ini aptal diye nitelendirdiği bu toplumu, koyun sürüsü olarak görsek de sonuçta Althusser’in Devletin İdeolojik Aygıtları (DİA)’lar kitabında tanımladığı gibi bu aygıtlarla algı yönetimi gerçekleştiriyor. Yani, kapitalist sömürü düzenini koruyan sermaye devleti, dinden, milliyetçiliğe, eğitimden, aile ve çevrenin şekillendiriciliği, mahalle baskısı, görünmez yasalar, TV dizilerine kadar tüm bu ideolojik aygıtları kullanarak emekçi halkı uyutuyor, toplumun metabolizmasıyla oynuyor.
Bu ülke hala gerici bir karanlığın içinde yol alıyor. Ancak bu tablo umutsuzluğa neden olmamalı. Tarihin ve toplumun işleyiş yasaları gösteriyor ki her iktidar kendi karşıtlığını yaratır ve alt yapı üst yapıyı yıkarak değiştirir. Emekçi halkın, işçi sınıfının ve aydınların daha fazla örgütlülüğe ihtiyacı var. Bilindiği üzere “örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez”.
Bu gerici sömürü düzeni ve onu temsil eden siyasal iktidara karşı emekten yana, yurtsever, ilerici ve aydınlanmacı bir mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor. Bu karanlıktan çıkış için felsefeye ihtiyacımız var. Felsefe olmadan aydınlanma, aydınlanma olmadan sosyalizm olmaz.
Aratos Dergisi olarak felsefi bir aydınlanma için çabalarımız dün olduğu gibi yarın da devam edecektir. 20 yıllık bir dergi olarak dövizdeki yükseliş nedeniyle artan kâğıt fiyatları karşısında yayınımız zor bir dönme girdi. Basılı yayınımızı süreceğiz ancak bu zor ekonomik şartlar karşısında baskı sayımızı azaltmak durumunda kaldır. Böyle zamanlarda Aratos’a omuz veren dostlara yürekten teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.