DOLAR 38,4665 % 0.03
EURO 44,0121 % 0.04
STERLIN 51,8598 % 0.07
FRANG 46,8475 % -0.14
ALTIN 4.123,58 % -0,22
BITCOIN 94.962,52 1.321

“Bir Kamp Merakıyla Başlayan Yolculuk”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Bir Kamp Merakıyla Başlayan Yolculuk”

Konya’da doğup büyüyen, evlendikten sonra Bolu’ya yerleşen 29 yaşındaki Mehmet Sağdıç, çocukluğundan beri süren doğa tutkusunu sosyal medyada paylaşarak geniş kitlelere ulaştırıyor; Türkiye’nin deprem gerçeğinin ise onu doğayla iç içe, sade ve bilinçli bir yaşam tarzına yönlendiren en önemli etkenlerden biri olduğunu vurguluyor. Sağdıç konular  hakkında önemli bilgiler verdi.

Çukurova Bülten Haber Merkezi – Şükran Rençber

Sosyal medyada doğa tutkunlarıyla buluşan doğayla vakit geçirmenin insanlara huzur verdiğini ve bu yaşam tarzını daha fazla kişiye ulaştırmayı hedeflediğini belirte Sağdıç “Çocukluğumdan beri pikniğe gitmeyi, derelerde yüzmeyi ve açık havada yemek yemeyi çok seviyorum. Bu tutkumu hiç kaybetmedim. Bolu’nun doğal güzellikleri sayesinde yaptığım piknikleri ve kampları Instagram’da paylaşmaya başladım. İnsanların ilgisi arttıkça ben de bu işi daha profesyonel hale getirdim,” dedi.

“Ayıyla Karşılaştı, Milyonlara Anlattı”

Doğayla iç içe bir yaşam süren ve kamp deneyimlerini sosyal medyada paylaşan Sağdıç, hayatındaki en unutulmaz kamp anısını anlattı. Geceyi doğanın tam ortasında geçirirken beklenmedik bir misafirle karşılaştığını belirten Sağdıç, o anları şu sözlerle dile getirdi: “Çadır kurduğum yere bir ayı geldi. Çok korktum, çadıra kadar yanaştı ama Allahtan fazla zorlamadan gitti. O anı hiç unutamıyorum.”

Kamp yapmanın kendisi için sadece bir aktivite değil, aynı zamanda bir kaçış noktası olduğunu doğada olmanın kendisine huzur verdiğini söyleyen Sağdıç, “Doğada kendimi dinleme imkanı buluyorum, temiz hava soluyorum. İnsanlardan uzak kalmak beni mutlu ediyor. Doğa beni sakinliğe ve sessizliğe alıştırdı. En güzeli ise doğada kafa dinleyebiliyorsun,” diyerek doğanın kendisi için taşıdığı önemi vurguladı.

“Doğa Hayatta Kalmayı Öğretiyor”

Doğayla iç içe yaşam tarzı ve kamp tecrübeleriyle tanınan Sağdıç, Türkiye’nin deprem riski olan ülke olduğunu farkında olduğunu ve doğa ile tutkusunun sebepleri arasında bu durumun tetiklediğini de aktardı. Deprem sürecine dair düşüncelerini paylaşan Sağdıç, doğada olmanın kendisine hem güven hem de hayatta kalma becerileri kazandırdığını ifade etti.

Deprem anında doğada olmanın korkutucu değil, aksine güven verici olduğunu belirten Sağdıç, “Deprem sürecinde doğada olmak bize güven verdi. Depremi birebir yaşamasak da doğada olmak bizi korkutmadı. Biz zaten depremden önce de doğadaydık, bu nedenle deprem pek etkili olmadı bizim için,” dedi.

Doğanın insana birçok şey öğrettiğini vurgulayan Mehmet Sağdıç, sözlerine şöyle devam etti: “Doğada bu işleri yaparken bir yandan zor koşullarda hayatta kalmayı öğreniyorsun. Temiz suya nasıl ulaşılır, ateş nasıl yakılır, doğada ve evsiz koşullarda nasıl barınılır… Bunların hepsi insana bir nevi tecrübe kazandırıyor. Çünkü bir gün hepimiz evsiz kalabiliriz.”

Depremin insanların hayatında bıraktığı büyük etkiyi de dile getiren Sağdıç, “Allah kimseye depremi yaşatmasın. Belki 30-40 yıl çalışarak bir ev alıyorsun, ama bir gecede yıkılıyor. Depremle birlikte hayallerin, umutların da yıkılıyor. Ve en önemlisi sevdiklerini kaybediyorsun. Her anlamda çok kötü bir afet. Allah depremi yaşayan herkese sabır versin,” diyerek sözlerini tamamladı.

 Kamp Tutkusu Büyük Fedakarlık Gerektiriyor

Sağdıç, doğayla iç içe yaşamayı bir yaşam tarzına dönüştürdüğünü ifade etti. Kamp yapmanın sanıldığı kadar kolay olmadığını belirterek, bu sürecin hem maddi hem de manevi olarak büyük bir yük getirdiğini ifade eden Sağdıç, “Bu işi yapmak gerçekten çok zor ve külfetli. Kamp yapmak, maddi kısmını bir kenara bırakacak olsak bile, bedenen insanı çok yoruyor. Çoğu zaman kamptan döndüğümde kendimi adeta bitkin hissediyorum,” diyen SAĞDIÇ, bu sürecin ne kadar zahmetli olduğunu vurguladı.

Kamp hazırlıklarının ciddi bir planlama gerektirdiğini söyleyen Sağdıç, “Gideceğim güne göre yemek malzemesi ayarlıyorum. Buna uygun tencere, tava gibi ekipmanları da seçmek gerekiyor. Odun toplamak, bulaşıklarla uğraşmak, kamp yapacak doğru yeri bulmak gerçekten zor işler. En çok bu konularda zorlandım,” diyerek kampçılığın arka planında büyük bir emek olduğunu belirtti.

Kampın Vazgeçilmezleri ve Bolu’nun Eşsiz Doğası

Sağdıç, doğa ile iç içe bir yaşam süren ve kamp deneyimlerini sosyal medyada paylaşan kamp yaparken yanından ayırmadığı beş temel malzemeyi sıraladı.
Sağdıç, “Olmazsa olmazlarım; ateş, çay, çaydanlık, tencere ve un,” diyen SAĞDIÇ, doğada vakit geçirirken bu malzemelerin kendisi için büyük önem taşıdığını belirtti.

Bolu’nun doğasını çok sevdiğine değinen bölgenin bakir güzelliklerini insanlara göstermek istediğini söyleyen Sağdıç, “Gerçekten eşsiz bir doğası var ve ben kamp yaptığım yerleri insanlarla paylaşmak istedim. İnsanlardan güzel yorumlar alınca daha fazla paylaşım yapmaya başladım,” diyerek sosyal medyada birden fazla platformda doğa tutkunlarıyla buluştuğunu ifade etti.

“İçime Sinmeyen Hiçbir Şeyi Yayınlamam”

Sağdıç, doğa ve kamp hayatını sosyal medyada takipçileriyle buluşturan, içerik üretirken büyük bir özen gösterdiğini belirtti. Her yemek videosunda ekmeği bölerek yediğini bir takipçisinin ekmeğin nereden alındığını sormasının kendisini şaşırttığını dile getiren Sağdıç “Ekmek bildiğimiz normal ekmekti ama takipçim çok beğendiğini söyledi. Bu bana garip gelmişti,” dedi.

Paylaşım yaparken oldukça seçici davrandığını, içeriğin hem görsel hem de duygusal anlamda takipçilerine hitap etmesi gerektiğine dikkat çeken Sağdıç, “Her paylaştığım videoya özellikle uğraşırım. İçime sinmeyen hiçbir şeyi paylaşmam” diyen SAĞDIÇ, özellikle memleket hasreti çekenlere, doğa ve köy hayatını özleyenlere yönelik paylaşımlar yapmaya özen gösterdiğini belirtti.

Doğada Yemek Yapmanın Keyfi: “Ne Pişirsem Lezzetli Oluyor”

Sağdıç, doğa ile iç içe yemek yapmanın en büyük tutkularından biri olduğunu belirten açık havada pişirdiği her yemeğin ayrı bir lezzet taşıdığını ifade etti. “Ne pişirirsem pişireyim çok lezzetli oluyor,” diyen Sağdıç, doğada en çok zeytin, peynir, domates ve salatalıktan oluşan sade bir kahvaltıyı sevdiğini söyledi. Sosyal medyada paylaştığı yemek videoları büyük ilgi gören Sağdıç, takipçileri tarafından en beğenilen yemeğin ise tuzda tavuk olduğunu belirtti.

Doğada Yemek Yapmanın Püf Noktası: Eksiksiz Malzeme ve Doğru Ateş Ayarı

Doğada yemek yaparken en önemli unsurun malzeme eksikliği olmaması gerektiğini, açık havada yemek pişirmenin mutfakta olduğundan çok daha zor olduğunu belirten Sağdıç,”Mutfakta yemek yapmak kolay ama doğada bu durum tamamen farklı. Malzeme eksikliği, süreci daha da zorlaştırıyor” bu zorluğun ancak iyi bir hazırlıkla aşılabileceğini söyledi. Ateşte yemek pişirmenin ayrı bir ustalık gerektirdiğini dile getiren Sağdıç, “Ateşin ayarını doğru tutturmak çok önemli. Yoksa yemek ya çiğ kalır ya da yanar” ifadelerini kullandı. Doğaya götürülen malzemelerin hijyenik ve sağlıklı kalmasının büyük önem taşıdığını belirten Sağdıç, “Bence doğada yemek yaparken en önemli şey malzeme. Eksiksiz ve doğru malzemeyle her şey daha kolay olur” dedi.

Gelecekteki Hedefi: Karavanla Türkiye’yi Gezmek ve Tanıtmak

Gelecekteki planları arasında kendisine güzel bir karavan yaptırarak Türkiye’yi il il, ilçe ilçe gezmeyi ve doğada yemek yaparak insanlara cennet vatanını tanıtmayı düşündüğünü aktaran Sağdıç,”Eğer imkanım olursa, kendime çok güzel bir karavan yaptırmayı düşünüyorum ve güzel ülkemizi gezerek, yemekler yapıp, hem Türkiye’yi tanıtmak hem de gezmek istiyorum” dedi.

Doğada en çok Türkü dinlediğini ifade eden Sağdıç, kamp yapmayı ailesiyle çok sevdiğini söyledi. Sağdıç,”Eşim ve kızımla kamp yapmayı çok seviyorum, bir de bigi dayımla kamp yapmayı çok seviyorum,” diyerek kampın kendisi için bir aile etkinliği ve keyifli bir vakit geçirme yolu olduğunu vurguladı.

Kampta Unutulmaz An: Ekmek Unutuldu

Kampta yaşadığı en komik olayı anlatan Sağdıç “Hazırlıklarımızı tamamlayıp kampa gitmek üzere yola çıktık. Her şeyimiz hazırdı, 50-60 km yol gittik ama yol stabilize, bayağı uzaklaştık. Sonra fark ettik ki, ekmek almayı unutmuşuz” diyerek o anı gülerek hatırladığını söyledi. Sağdıç, birbirlerine bakıp gülerek durumu kabullendiklerini belirterek, doğada her şeyin planlandığı gibi gitmediğini ve bazen en komik anların böyle aksaklıklarla ortaya çıktığını ifade etti.

 Bıgı Dayı ile Kamp Macerası: Milyonlara Ulaştı

Bir gün kamp yapmaya götürdüğü dayısını ve onunla yaşadığı macerayı paylaşan Sağdıç, “Bir gün kamp yapmaya Bıgı dayımı da götürdüm. Bu arada adı Mustafa Yıldız ama herkes onu ‘Bıgı Dayı’ olarak tanır” diyerek başladığı anlatısında Bıgı Dayı ile çektiği videoların büyük ilgi gördüğünü belirtti.

Sağdıç, “Onunla bir video çekip paylaştım, herkes Bıgı Dayımı çok sevdi. O da gelen güzel tepkilerden çok mutlu oldu” dedi. Ardından birlikte sıkça kamp yaparak yemek videoları ve normal videolar çektiklerini belirten Sağdıç, “Bıgı Dayım milyonlara ulaştı, herkes tarafından çok sevildi” diyerek Bıgı Dayı’nın sosyal medyada büyük bir ilgi gördüğünü ve takipçi kitlesinin hızla arttığını ifade etti.

“Hamsterlar için başlayan hobi sanata dönüştü”

Erciş Haberleri
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler