DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Rızvanoğlu, programa ayrılan rakamın bakanlığın bütçesine oranının sadece yüzde 4.9 olduğunu belirterek, ‘Bu bütçenin hangi kısmını iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracaksınız, hem iklim değişikliğine dair uyumu, hem de azaltımı nasıl gerçekleştirebileceksiniz?’ diye sordu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ndeki bütçe görüşmeleri bugün (25 Aralık) tamamlanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 19 Aralık’ta yapılan bütçe görüşmelerinde Çevre ve İklim Değişikliği programı için ayrılan bütçenin sadece 13 milyar 434 milyon TL olduğu açıklandı. Bu rakama, tüm ödenekler, maaşlar ve diğer harcamalar dahil.
Programa ayrılan rakamın genel bütçeye oranı, yüzde 0.121. Bakanlığın bütçesine oranı ise sadece yüzde 4.9.
“Avrupa Birliği 2021-27 yılları arası bütçesinin yüzde 30’unu iklim değişikliğiyle mücadeleye harcayacak. Bizde ise daha %1 bile değil!”
Yeşil Gazete – DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu, Bakan Mehmet Özhaseki’nin futbolculara prim dağıtmaktaki bonkörlüğünü, çevre ve iklim değişikliği konularında göremediklerini belirterek, “Anlaşılan o ki, Sayın Bakan için görev alanındaki konular, kendi hemşeri spor kulübünün maç kazanması kadar önemli değil!” dedi.
Bütçe görüşmelerinin ardından Meclis’te konuşan Rızvanoğlu, “İklim mücadelesinde biraz samimi iseniz, kafanızı kaldırıp etrafınızda neler oluyor bir bakın. Çok uzakta değil, Avrupa Birliği 2021-27 yılları arası bütçesinin yüzde 30’unu iklim değişikliğiyle mücadeleye harcayacak. Bizde ise daha %1 bile değil!” diye konuştu.
Bütçe görüşmeleri esnasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın çevre ve iklim değişikliğine neredeyse hiç değinmediğini belirten DEVA’lı vekil şöyle konuştu: ,
“Siz, iklim değişikliği ile mücadeleyi önemsemeyebilir hatta kalkınmamızın önüne geçiyor diye düşünebilirsiniz. Ancak; ekonomik istikrarımızı, toplumsal refahımızı ve ulusal güvenliğimizi doğrudan etkileyen bu konuyu yokmuş gibi davranamazsınız.
Sayın Çevre Bakanının genel kurulda konuşmasını bu hafta dinledik. Tam 33 dakika 11 saniye. Sayın Bakan 28. dakikanın sonunda, çevre ve iklim değişikliği ile ilgili birkaç kelam etme ihtiyacı duydu.”
Evrim Rızvanoğlu, Çevre ve İklim Değişikliği Programına ayrılan bütçeyi aynı alandaki mevcut maliyetlerle de kıyaslayarak şunları ifade etti:
“Örneğin, Aon’un “Hava, İklim ve Afet Öngörüsü” raporuna göre, ülkemizde 2021 yılında taşkınlar ve orman yangınları sonucunda 690 milyon doların üzerinde bir ekonomik kayıp yaşandı. Bu rakamlar bizzat 14 Mart 2022 tarihinde, dönemin Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecisi tarafından kullanılan bir veri.
Üzerine konuştuğumuz bütçe, halihazırda taşkınlar ve orman yangınlarından oluşan zararı dahi karşılamıyor. Kaç hektar alan, bir gecede yok oldu? Kaç kişi taşkınlardan hayatını kaybetti?
Bizim milli servetimiz yok oluyor ve biz bunu önlemeye dahi yetemiyoruz. Oysa, iklim değişikliği ile mücadelenin yolu finansmandan geçiyor.
Buradan sormak istiyorum, bu bütçenin hangi kısmını iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracaksınız? Siz bu bütçe ile hem iklim değişikliğine dair uyumu, hem de azaltımı nasıl gerçekleştirebileceksiniz?
12. Kalkınma Planı’na yazdığınız döngüsel ekonomiyi, sürdürülebilir kalkınmayı ve yeşil dönüşümü nasıl sağlayacaksınız? Kağıt üzerinde güzel görünen, süslü cümleler üretmek kolay; peki bu işin pratiği nasıl olacak?
‘İktidarın iklim politikası yok’
Rızvanoğlu, iktidar koalisyonunun iklim değişikliği ile mücadele etmede, çevreyi korumada güçlü bir siyasi iradeye sahip olmadığını ve herhangi bir iklim politikası olmadığını belirterek, şunları söyledi:
- Eğer siyasi iradeleri olsaydı, iklim değişikliği performans endeksinde yani iklim karnesinde bir yılda tam dokuz sıra gerilemezdik.
- Eğer siyasi iradeleri olsaydı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi COP28’de, 132, ülke yenilenebilir enerjiyi artırma taahhüdünü imzalarken, Türkiye geride durmazdı. Hem de Türkiye gibi güneş potansiyeli yüksek bir ülkede!
- Eğer siyasi iradeleri olsaydı, iklim değişikliği ile mücadelede en önemli yutak alanlarımız olan ormanlar hektar hektar ranta açılmazdı.
İstanbul milletvekili, çevre ve iklim konularına samimi yaklaşılması için öncelikli konulardan birinin, bakanlık yapılanmasında, çevre ve iklim değişikliği konularının, şehircilikten ayrılması olduğuna dikkat çekti, böylece “Özhaseki’nin dilediği kadar “şehircilik” konuşabileceği bir Şehircilik Bakanlığına, Türkiye’nin de iklim karnesini güçlendirecek, işlevsel bir Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığına kavuşacağını” kaydetti.