MESEM’de 1 milyon 405 öğrenci kayıtlı. Ucuz emek gücü olarak görülen çocukların zorunlu eğitim süresi de hukuksuz şekilde uygulanmıyor. MESEM’de çalışan öğrencilerin iş kazası sıklığı ise yüzde 18,9.
Manisa’da Zekai Dikici’nin ardından bu kez de Diyarbakır’da 17 yaşındaki Ömer Çakar’ın iş cinayetinde hayatını kaybetmesi gözleri mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) çevirdi. Öğrencilerin örgün eğitimden çıkararak çocuk işçi haline getirilmesine neden olan MESEM’lerde kayıtlı 1 milyon 405 bin öğrenci bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak eğitim veren MESEM’e en az ortaokul mezunu olan öğrenciler kayıt olabiliyor. 4 yıl boyunca alınan eğitimin sonucunda öğrencilere hem Lise Diploması hem de Ustalık Belgesi veriliyor. MESEM yoluyla öğrenciler ucuz işgücüne dönüştürülüyor.
Aileler yoksullaştıkça çocuklarını MESEM bünyesine aldırırken binlerce çocuk işçi ortaya çıkıyor. Bakanlık eliyle zorunlu eğitim süresi de Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor. Yeni Yaşam’ın haberine göre; Ayrıca MESEM kapsamında alınan öğrencilerin işverenler tarafından okula gönderilmek istenmediği, devletin öğrencilerin masraflarını karşılayıp işverene masraf olmamasından kaynaklı işverenlerin tercih ettiği de iddia ediliyor.
Sağlık Bilimleri Dergisi’nde 2018 yılında yayımlanan “Mesleki Eğitim Merkezi Öğrencilerinde İş Kazası Sıklığı Ve Etkileyen Etmenler” başlıklı makalede yer alan araştırmaya göre de MESEM’de çalışan öğrencilerin iş kazası sıklığı yüzde 18,9. Öğrencilerin yüzde 59,3’ü çırak statüsünde çalışırken en çok iş kazası makine, metal ve ahşap teknolojileri alanında görüldü. Makinelerin neden olduğu kazalar, düşmeler ve kesikler ilk üç sıradaki iş kazası nedenleri arasında kalırken en çok yaralanma ve sakatlık el, kol ve parmaklarda.