Eğitim Gücü Sendikası Osmaniye İl Temsilcisi Ahmet Kıraç, ocak ayında yapılacak zammın öğretmenlerin sorunlarını çözmeyeceğini ifade ederek, “Yaklaşan Ocak ayında yapılması öngörülen yüzde 12’lik maaş artışı, eğitim çalışanlarının kayıplarını karşılamaktan çok uzaktır. Bu sözde artış, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri karşısında sadece sembolik bir düzenleme olacaktır” dedi.
Osmaniye Eğitim Gücü Sendikası üyeleri Osmaniye Atatürk Anıtı önünde yetersiz öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi talebiyle basın açıklaması yaptı. Eğitim Gücü Sendikası Osmaniye İl Temsilcisi Ahmet Kıraç, “Yetersiz maaşlarla yaşam mücadelesi veren meslektaşlarımızın sesini duyurmak için toplandık. Bizler, bu ülkenin yarınlarını inşa eden öğretmenler ve eğitim çalışanları olarak, artık yok sayılmayı, susturulmayı ve görmezden gelinmeyi kabul etmiyoruz” dedi.
Yoksulluk sınırının 66 bin lirayı aştığını söyleyen Kıraç, şöyle konuştu:
“Bugün, en düşük kira bedelinin 15 bin lira ile 25 bin lira arasında olduğu bir ülkede, öğretmenlerin maaşlarıyla kirasını ödedikten sonra ellerinde neredeyse hiçbir şey kalmamaktadır. Üstelik yıl ortasından itibaren devreye giren vergi dilimleri nedeniyle bu maaşlar daha da düşmekte ve eğitim çalışanları derin bir çaresizliğe sürüklenmektedir.
“Maaşlar emeğimizi karşılamıyor”
Zamlar enflasyona yetişemiyor maaşlar emeğimizi karşılamıyor. Yıllardır zam adı altında bizlere ‘enflasyon farkı’ adıyla sunulan sözde maaş artışları, gerçekte hayatın olağan akışına tamamen aykırı verilerle oluşturulmuş aldatmacalardır. Bu farklar, artan enflasyon ve yükselen pahalılık karşısında alım gücümüzü korumaktan çok uzaktır. Eğitim çalışanları, her geçen yıl biraz daha fakirleşmekte ve sistematik olarak yoksulluğa mahkûm edilmektedir. Vergi adaletsizliği son bulmalıdır. Eğitim çalışanlarının maaşları üzerindeki ağır vergi yükü, emeğimizin karşılığını gasp etmektedir. Yıl içinde uygulanan artan vergi dilimleri maaşlarımızı daha da eritmekte ve yaşam mücadelesi veren eğitim emekçilerini iyice zora sokmaktadır. Vergi dilimleri sabitlenmeli, kamu çalışanlarının emekleri üzerindeki bu adaletsizlik son bulmalıdır.
“Köklü ve adil düzenlemeler artık kaçınılmazdır”
Ocak zammı sorunlarımızı çözmeyecek. Yaklaşan ocak ayında yapılması öngörülen yüzde on ikilik maaş artışı, eğitim çalışanlarının kayıplarını karşılamaktan çok uzaktır. Bu sözde artış, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri karşısında sadece sembolik bir düzenleme olacaktır. Eğitim çalışanlarının alım gücünü artıracak, yaşam standartlarını yükseltecek köklü ve adil düzenlemeler artık kaçınılmazdır. Maaş bordrolarımızı yakıyoruz. Bugün burada maaş bordrolarımızı sembolik olarak yakıyoruz. Bu bordrolar, emeğimizin karşılığının verilmediğini ve alın terimizin değer görmediğini gösteren birer belgedir.
Bu bordroları kesinlikle kabul etmiyoruz ve insanca bir yaşamı, emeğimizin hakkını istiyoruz. Bizim taleplerimiz nettir. Eğitimin geleceği eğitim çalışanlarının huzuruyla şekillenir. Geçim sıkıntısıyla boğuşan bir eğitimciden kaliteli bir eğitim sunması beklenemez. Öğretmenler ve eğitim çalışanları, hak ettikleri yaşam koşullarına kavuşmadan eğitimde nitelik artışı sağlamak mümkün değildir. Bizim taleplerimiz nettir, eğitim çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır. Vergi dilimleri sabitlenmeli, alın terimiz üzerindeki haksız kesintilere artık son verilmelidir. Alım gücümüzü koruyacak, insanca yaşamı mümkün kılacak adil düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir. Eğitim çalışanlarının sesi olarak, hakkımızı alana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” (ANKA/Burhan Demircioğlu)