Emek Partisi Hatay İl örgütü, seçimler yaklaşırken 6 Şubat Depremine dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Emek Partisi Hatay İl örgütü adına metni okuyan İl Başkanı Tugay Demir, “Hatay Halkı seçeneksiz değildir” dedi.
6 Şubat depreminden bu yana hala acıların taze ve hala halkın öfkeli olduğunu belirten Demir, “Hatay’da halkımız, alınmayan tedbirlerin sonucu olarak felakete dönüşen depremin ağır sonuçlarını yaşamıştır ve yaşamaktadır. Seçimlere iki haftadan daha az zamanın kaldığı bu günlerde halkımız hala çadır ve konteynerlerde işsizlik, yoksulluk ve yokluk kıskacında en temel ihtiyaçlarını karşılayamadan yaşam mücadelesi vermektedir” sözlerine yer verdi.
“Depremden önce hiçbir önlem almayan, imar afları ile bu felaketi hazırlayan siyasi iktidarın sorumluğu ortadadır”
Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir yanda “merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, belediyeler AKP’de olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı” diyerek, Hatay’da halkı yalnız bırakan Erdoğan ve iktidarı diğer yanda yaşanan depremin yarattığı yıkımda sorumluluğu olan ve bir yıldır ortada görünmeyen Büyükşehir belediye başkanı Lütfü Savaş. Biri hizmet istiyorsanız oyu AKP’ye vereceksiniz diyerek tehdit ediyor. Diğeri bana oy vermezseniz AKP gelir diyerek tehdit ediyor. İkisi de tehditle şantajla halkımızın oyunu almak istiyor. İki kötünün arasında birini tercih etmek zorunda değiliz.
Hatay’daki deprem yıkımının esas sorumlusu AKP iktidarıdır. Depremden önce hiçbir önlem almayan, imar afları ile bu felaketi hazırlayan siyasi iktidarın sorumluğu ortadadır. Sorumluluğu olan ikinci kişi ise hesap vermediği gibi katil müteahhitlere kefil olan CHP Büyükşehir belediye başkanı Lütfü Savaş’tır. Hatay halkı kendilerine ihanet eden düzen siyasetine gereken cevabı vermelidir.
Yakınlarımız, akrabalarımız, arkadaşlarımız enkazların altında kalırken, ölürken, halkımız beton yığınlarının arasına “sesimi duyan var mı?” diye bağırırken ortada görünmeyenler şimdi “sizi biz kurtarırız” diyerek oy istiyorlar,
“Halkımız elleriyle, tırnaklarıyla kazarak enkazların altından kendisi çıktı”
Halkımıza çağrımızdır. Ne, halkın çıkarlarına ve acılarına sırtını dönen, 72 saat çorba bile dağıtmayan ve günler sonra Hatay’a gelen Erdoğan iktidarına ne de gittiği her yerde “sen bir yıldır neredeydin” soruları karşısında verecek cevabı bulunmadığı için “görüntü almayın” diyen Lütfü Savaş’a mecbur değiliz.
Halkımız elleriyle, tırnaklarıyla kazarak enkazların altından kendisi çıktı. Yakınlarımızı binbir çabayla birlikte kurtardık. Yaralarımızı birlikte sardık. Günlerce dayanışma ile ayakta kaldık. İnşaatın demirini Hatay halkının canından değerli görenlere, yiyecek bir lokma ekmeği, içecek bir damla suyu getirmeyenlere mecbur değiliz. Kirli siyaset oyunlarıyla, tehditlerle, şantajlarla, satın alma pazarlıklarıyla halkın geleceğini karartanlara mecbur değiliz.
Barış ve kardeşlik Hatay Halkının yaşam tarzıdır. Yerel seçimlerde de kutuplaşma ve düşmanlığı değil kardeşliği, betonlaşmayı değil insanca yaşamı ve barınma koşullarını, çocuklarımıza nasıl bir şehir bırakacağımızın derdini oylayacağız.
Tarım alanlarını imara açarak her yeri betona boğan anlayışa karşı zeytinliklerin ve narenciye bahçelerinin korunmasını oylayacağız. İçecek bir bardak suya hasret gecen 1 yılın sonunda içilebilir temiz suya ulaşmanın hak olduğunu oylayacağız.
“Hatay halkı iki kötünün arasında bir tercih yapmak zorunda değil”
Şirketleşerek kâr ve rant peşinde koşan belediyecilik değil halkın ihtiyaçlarını esas alan belediyeciliği oylayacağız.
Emek Partisi olarak halkımıza, emekten, demokrasiden, özgürlüklerden ve barıştan yana partilere, emek ve meslek örgütlerine, yöre ve mahalle derneklerine, çevre örgütlerine çağrımızdır.
Hatay halkı iki kötünün arasında bir tercih yapmak zorunda değil. Halkımızı, Emek Partisi’nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayına oy vermeye çağırıyoruz.
Ülkeyi tek adam yönetiyor, belediyeleri de tek adamlar yönetiyor. Sadece başkanı değil bu tek adam düzenini birlikte değiştirelim. Nereye ne yapılacak, bütçe nasıl planlanacak, hangi hizmet hangi sıralama ve harcama ile yapılacak, kaynaklar kime hizmet için ayrılacak halk karar vermelidir.
Kişisel ikbal ve kirli pazarlıklar üzerinden kârı ve rantı değil, halkın ihtiyaçlarını esas alan emekten, halktan yana bir belediyecilik için birleşelim.
Enkazların altından dayanışmayla çıktık. Güç birliği ile kazanacağız. El birliği ile çalışacağız. Akıl birliği ile yöneteceğiz.
Seçimler tek adam iktidarına, kar ve rant odaklı belediyecilik anlayışına karşı mücadelenin bir arenasıdır. Bu mücadelenin seçimlerden sonrada kararlılıkla sürdürülmesi şarttır. Bunun için Hatay’ın emekçi halkını bir kez daha seçimlerde ve sonrasında birliğini güçlendirmeye ve emeğin Hatay’ını birlikte inşa etmeye çağırıyoruz.
Emek Bizim, Hatay Bizim!
Gitmiyoruz, buradayız! Ma rihna nehna hon!”