Aslen Antep’li olan 61 yaşındaki Mehmet Boz,38 yıllık halcilik tecrübesi ile hem yurtiçi hem yurtdışındaki üretim ve tüketim anlayışını kendi değerlendirme ve çözüm önerileriyle Çukurova Bülten haber sitesine sundu.
Haber: Azime Bali – (Çukurova Bülten Haber Merkezi)
38 yıllık halcilik deneyiminizle üretim ve tüketim anlayışını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Boz;
Ben Almanya’da 8 yıl kaldım. Almanya’da köylüler ve çiftçiler arasında bir kooperatif vardır. Bu kooperatiflerde ülkenin şeker pancarına, patates, yulaf üretimine kadar halkın ihtiyacına göre bir değerlendirme sunar. Bütün üretimi oradaki arazi miktarları belirler.
Türkiye’de tarım politikası olmadığı için …
Köylüye;17000 ton Almanya’nın pancar ihtiyacı var. Sen 50 dönüm ekeceksin, öbürüne sen 100 dönüm ekeceksin, öbürüne sen 50 dönüm ekeceksin. Benim şu kadar yulafa ihtiyacım var, sen 50 dönüm diğeri 50 dönüm diğeri 50 dönüm. Yani Almanya’nın ihtiyaca göre belirli bir programı vardır. 8 yıl Almanya’da kaldım patatesin fiyatı 8 yıl 8.95’di. Burada ne köylü zarar eder ne alıcı zarar eder ,ne enflasyondan köylü etkilenir ne de alıcı etkilenir.
Ama bizim Türkiye’de öyle değil. Türkiye’de tarım politikası olmadığı için bu sene ne para etti? Diyelim ki soğan, köylünün hepsi soğan eker. Gelecek sene ne para edecek örneğin patates, belirli bir program olmadığı için, Tarım ve Köy işleri bakanlığı belirli bir düzenleme yapmadığı için köylünün hepsi patates eker. Bir bakarsın 10 liradan 8 liraya düşer bi bakarsın 10 liradan 20’ye yükselir. Bu sene patates zarar ettiyse köylü gelecek sene hangi ürün kazanç sağlarsa ona yönelecek bu ürün soğan ise herkes soğan üretimine hücum edecek. Burada yanlış bir politika izleniyor. Türkiye’nin ne kadar patatese ihtiyacı var örneğin 1000 ton bu kaç dönüm arazide elde edilirse köylüye “benim 1000 ton patatese ihtiyacım var ben bunu kaç dönümde elde ederim sonra sen 50 sen 100 sen 50 sen 30 dönümde ekeceksin, 1000 ton patatesimi tedarik edeceksiniz diyecek.
Rastgele bir üretim politikası var
Ama Türkiye’de öyle bir program yok. Türkiye’de rastgele bir üretim politikası var, rastgele bir talep politikası var, rastgele bir arz politikası var, o zaman köylü zarar ediyor devlet zarar ediyor, talep edenler zarar ediyor .Enflasyon yüksekliğinin temel nedenlerinden biri de budur. Planlı üretim, yasak ve kısıtlamalarla değil, çiftçilerin teşvik ve desteklerle yönlendirilerek ekim deseni belirlenmeli. Arz ve talep belirlenmeli. Üreticinin imkanı belirlenmeli ve mutlaka tarım politikası olmalı. Tarım ve Orman Bakanlığı ilk iş organizasyon yapmalı, Türkiye’nin ihtiyacı da buna göre tespit edilmeli. Kendi topraklarımızın üretimi ve verimliliği için yeni politikalar geliştirmemiz gerekiyor, ifadelerini kullandı.