
Diorama sanatına yedi yıl önce farkında olmadan adım atan Şenay Fidan, ilk olarak hamsterları için minik bambu evler yapmaya başladı. Fidan, şimdi ise yaptığı diorama eserlerle geçmişe dair anıları yeniden canlandırıyor.
🔴 Haber: Şükran Rençber (Çukurova Bülten Haber Merkezi)
İlk olarak hamsterları için minik bambu evler yapmaya başlayan Fidan, bu uğraşın zamanla geliştiğini belirtti. Fidan, yaptığı ilk diorama çalışmasını ise şu sözlerle anlatıyor: “İlk yaptığım diorama, yaşadığım evdi. Tek katlı bir köy eviydi. ”
“İlk Dioramasını Yaşadığı Köy Evinden Esinlenerek Yaptı”
Hobi olarak başladığı sanatın, sosyal medyada ilgi görmeye başlayınca daha büyük bir tutkuya dönüştüğünü söyleyen Fidan “Evet, hobi olarak başladım. Daha sonra sosyal medyadan da talep gelince hobimi daha da geliştirdim. Zaten keyif alarak yapıyorum, bıkmadan usanmadan yapmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Diorama çalışmalarında gerçeğe en yakın malzemeleri kullandığını vurgulayan Fidan, “Toprak, çimento, sıva, strafor, taş tozu ve ormandan topladığım ağaç dallarını kullanıyorum. En severek yaptığım çalışmalar genellikle toprak evler” ifadelerini kullandı. En zor kısmın toprak uygulamaları olduğunu ifade eden Fidan “Toprağı tutturmak oldukça zor bir süreç. Hem zahmetli hem de yorucu bir iş ama asla pes etmiyorum” dedi.
Fidan, yaptığı eserlerin tamamlanma süresi hakkında ise “En uzun süren çalışmam üç hafta sürdü, genellikle 10-15 gün içinde bitiriyorum” dedi. Çalışmalarındaki en zorlu süreci ise şöyle anlattı: “Benim için en zor kısım evin kalıbını ve projesini tasarlamak, kesmek. En zorlayıcı kısım burası. Ama en sevdiğim aşama boyama, eskitme ve bahçe süslemesidir.”
“Ortaya tamamen kendilerine ait bir ev çıkıyor”
Kişiye özel çalışmalar yaptığını ve özellikle eski evleri modellediğini belirten Fidan, “Kişiye özel çalışıyorum. Eski evlerini yapıyorum. Süreci karşılıklı diyalog halinde yürütüyorum ve ortaya tamamen kendilerine ait bir ev çıkıyor” dedi. Fidan, kişiye özel çalışmalar yaparak, eski evleri birebir canlandırıyor. Türkiye’nin her yerine eserlerini gönderdiğini belirten Fidan, kargo yerine otobüs firmalarını tercih ederek, eserlerinin bir gün içinde güvenli bir şekilde alıcılara ulaşmasını sağladığını söyledi. Fidan,Yurtdışına ise genellikle tatil dönemlerinde müşterilerinin kendilerinin götürdüğünü ifade etti.
Fidan, ilham aldığı birçok sanatçı olduğunu, ancak en büyük ilham kaynağının çocukluk anıları ve zihninde kalan eski zamanlar olduğunu ifade etti. Yaptığı dioramaları birer sanat eseri olarak gördüğünü ve onlara büyük bir özen gösterdiğini aktaran Fidan “Onlar benim bebeklerim gibi, bir köşede durdukları sürece hiçbir işlem gerekmiyor,” diyerek eserlerine duyduğu bağlılığı dile getirdi.
Sanatını Antidepresan Olarak Tanımlıyor
Sosyal medyada köy temalı ve 90’lı yılları yansıtan diorama çalışmalarıyla tanınan Fidan, en çok beğenilen eserlerinin eski dönemleri hatırlatan tasarımlar olduğunu belirtti. Bir mimarın birebir aynısını talep ettiği bir yapıyı ortaya çıkarmanın kendisine büyük gurur verdiğini ifade eden Fidan,”Karşımdaki insanı mutlu görmek ve duygulandırmak benim için çok değerli” dedi.
Diorama sanatını “antidepresan” olarak nitelendiren sanatçı, gelecekte bir köy projesi yapmayı düşündüğünü de dile getirdi. Fidan, sanatı için uygun bir alan bulabilirse, her detayıyla tamamlanmış bir köy tasarlamak istediğini söyledi.
Anılarla Dolu Dioramalar: “Beni En Çok Etkileyen Evler Var”
Diorama sanatçısı, bu alana ilk başladığında çevresinden çok fazla destek görmediğini ancak zamanla çalışmalarının takdir edilmeye başlandığını belirtti.
Çalışmalarının çoğunun bir hikâyesi olduğunu vurgulayan dioramalarında yaşanmış evleri ve çocukluk anılarını canlandırdığını dile getiren Fidan, “Her birinin hafızamda bir yeri var. En çok etkileyen birkaç evim var; biri, trafik kazasında hayatını kaybeden bir çiftin evi—Tokat evi… Diğeri, dört odalı bir anneanne evi… Bir diğeri ise artık hayatta olmayan dede, babaanne ve annenin yok olmuş evi… Anılarla dolu evleri yeniden inşa etmek beni de derinden etkiliyor” şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.