Hayvanlara işkence videoları paylaşan C31K üyelerinden sadece birinin tutuklandığı diğerlerinin serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Şüphelilerin ifadelerindeki ‘talimat’ detayı dikkat çekti.
Sosyal medyada örgütlenen ve ‘Cehennemin 31. Katı’ (C31K) adıyla hayvanlara işkence, istismar videoları paylaşan grupla ilgili yeni gelişmelere ulaşıldı.
Geçtiğimiz ay grup üyelerine yönelik operasyon yapıldı ve 5 kişinin tutuklandığı açıklandı ancak Hayvan Yaşamına Katkı ve Koruma Derneği (HAYKADER) avukatı Mehmet Tunç’un verdiği bilgilere göre, beş kişiden sadece biri tutuklu, diğerleri ise serbest bırakıldı. Şüpheliler ifadelerinde kedilere işkence videolarını yaymaları için birilerinden talimat aldıklarını söyledi, ancak bu kişilerin kim ya da kimler olduğu belirlenemedi.
Bir süredir ‘Cehennemin 31. Katı’ adıyla sosyal medyada özellikle kedi işkence ve istismar videoları paylaşan bir grup varlık gösteriyor. Grubun paylaşımlarının pek çok hayvanseverin dikkatini çekmesi, konuyu sosyal medyaya taşıması ve yaptıkları ihbarlar üzerine İçişleri Bakanlığı, yaptığı duyuru ile grup üyelerine yönelik operasyon yapıldığını açıkladı.
Gazete Duvar’dan Meral Candan’ın haberine göre; Konuyla ilgili 13 Ocak’ta İçişleri Bakanlığı’nın resmi X hesabından şu paylaşım yapıldı: “Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığımızca yapılan çalışmalar sonucu: Kedilere eziyet ettikleri ve örgüt propagandası yaptıkları tespit edilen ‘C31K’ isimli sosyal medya topluluğu üyelerine yönelik İstanbul, Mersin, Tekirdağ, Çorum ve Karabük’te yapılan operasyonda 5 şüpheli şahıs yakalandı. Bu şüpheli şahıslar; Çocukların kullandığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, çoğaltmak, satmak, nakletmek, ihraç etmek, Suçlu ve Suçluyu Övmek, Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürmek ve Suç İşlemeye alenen tahrik etmek suçlarından tutuklanmıştır.”
Bu haber sonrası grup üyeleri, sosyal medyadan benzer şekilde hayvanlara işkence görüntüleri paylaşmaya devam ederek bir sonraki hedeflerinin çocuklar olduğuna dair bir mesaj da yayınladı. Aradan geçen zamanda instagram, X gibi sosyal medya mecralarında hayvan hakları savunucuları ve hayvanseverler tarafından grup üyelerinin hepsinin serbest bırakıldığına dair paylaşımlar yapıldı.
Uzun zamandır devam eden bilgi karmaşasını avukat Mehmet Tunç ile görüştük. HAYKADER adına gruba yönelik yürütülen soruşturmayı takip eden Tunç, dosyadan edindiği bilgileri aktardı.
Tunç, 5 kişinin gözaltına alındığını, 2 kişinin savcılık tarafından serbest bırakıldığını, 3 kişinin ise tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildiğini ancak bu 3 kişinin adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını söyledi. Savcılığın itirazı üzerine 1 kişinin yeniden yakalandığını ve tutuklandığını, 2 kişinin de hala arandığını, dolayısıyla dosyada 1 kişinin tutuklu olduğunu belirtti.
Tunç, şu bilgileri paylaştı: “C31K’nin Telegram grubu yöneticileri olan D.A., M.Ö., E.B., A.Ö ve İ.B.’ye yönelik operasyonda savcılık, D.A., E.B. ve İ.B.’yi tutuklama istemiyle sevk etti. Ancak Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararı vermemiş. Daha sonra savcılık 20 Ocak’ta itiraz ederek üç kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmış. İtiraz sonrası 25 Ocak’ta sadece D.A. yakalanıp tutuklanmış. Tutuklanma gerekçesi de ‘hakaret, tehdit, Atatürk aleyhine ve Türk milletini aşağılama’ olmuş. Bu tutuklamaya ilişkin itiraz 1 Şubat’ta bu reddedilmiş.”
Soruşturmanın titizlikle devam ettiğini paylaşan Tunç, dosya içinde hayvanlara yönelik işkenceye dair bulgular ve ifadeler de geçtiğini söyledi. Tunç, serbest bırakılmalarla ilgili de şunları dile getirdi: “İsmi geçen 5 kişi incelenmiş ancak video görüntülerinden kimin bu eylemleri yaptığı tespit edilememiş. Yani sanal profilin tespiti yapılamadığı için hayvana karşı işlenen suçlardan gidilememiş. Dolayısıyla şu an için bu isimlerle ilgili şüphe mevcut ‘neden o grupta olduklarına ve videoları paylaştıklarına’ dair. Bir örnek vereyim; İ.B.’nin paylaşım yaptığı telefon tespit edilmiş ancak bu telefonun babasına ait olduğu ortaya çıkmış. Dolayısıyla burada soruşturmaya konu suç yönünden bir illiyet bağı kurulmuş olup soruşturma bu minvalde devam edecektir.”
‘VİDEOLARI PAYLAŞMA SEBEPLERİNİN ETKİLEŞİM ALMAK OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR’
Tunç, dijital dünyada suçları ve failleri tespit etmenin her zaman kolay olmadığını vurgulayarak şu noktaya dikkat çekti: “Hatta bazen imkansız oluyor. Bu nedenle polisin ve savcılığın en çok zorlandığı husus da bu oluyor. Bazı hesaplar yurt dışından oluyor, bazıları sahte çıkıyor. Tespiti zaman alabiliyor. Gerçek suçluya bazen ulaşılamıyor bazen de geç ulaşılıyor.”
Tutuklu bulunan D.A.’nın kedilerin işkence görüntülerini paylaştığını ifadesinde kabul ettiğini ancak videoları çeken kişi olmadığını söylediğini anlatan Tunç, şöyle devam etti: “D.A., videoları paylaşma gerekçesi olarak etkileşim almak ve dikkat çekmek olduğunu söylüyor. Bunu kabul eden sadece D.A. olduğu için şu an o tutuklu. Diğerleri grubun amacını bilmeden orada olduğunu söylemiş. Salınan kişilerin de suçları kedilere işkence ederken ya da öldürürken videoları olmadığından, başka bir ifade ile sadece videoları paylaştıklarından dolayı adli kontrol şartı ile salınmışlar. Bu kişilerin hepsi de 2000 ve sonrası doğumlu.”
Sokak hayvanlarını hedef alan pek çok platform ve dernek mevut. Sosyal medyayı da aktif şekilde kullanıyorlar. Bu nedenle hayvanseverlerin çoğu, C31K üyelerinin sokak hayvanı karşıtı platformlar ve dernekler tarafından desteklendiği iddia ediyor.
Dosyada buna dair bir bilgi olup olmadığı sorusuna Tunç’un cevabı şu şekilde oldu: “İfadelerde dikkat çeken ortak bir beyan vardı. O da şuydu, hepsinin ifadeleri benzer ya da aynı içerikte. Bu tesadüf olamaz. Savunmalarının ortak noktalarından biri de talimat aldıkları hususudur. Bu noktada bazı isimleri ya da hesap adı veriyorlar ancak bu kişilerin gerçekte kim olduklarını bilmediklerini belirtiyorlar. Videoları paylaşmaları ve yaymaları yönünde talimatlar aldıklarını söylüyorlar.”