Sağlık Bakanı Koca’nın ‘ücretsiz olacak’ dediği HPV aşısı ile ilgili bir yıldır adım atılmadı. İlaca yapılan son zamla birlikte aşının üç doz fiyatının 10 bine geldiğini belirten eczacılar “Aşıya ulaşım daha da zorlaşacak” dedi.
Sendika.Org’un haberine göre; İlaçlara yapılan son zam ile birlikte HPV aşısının tek dozu yaklaşık 3 bin 219 TL, üç dozu ise 9 bin 657 TL olacak. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ücretsiz olacak sözünü verdiği aşıya gelen son zam ise tepkileri büyüttü.
BirGün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre; uzun yıllar HPV aşısının ücretsiz olması için mücadele veren eczacı Cem Kılınç, Libya, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan, Nijerya, Surinam, Tanzanya gibi ülkeler dahil 100’den fazla ülkede bu aşıların ücretsiz olduğunu anımsatarak “HPV aşısı ücretsiz olsun dediğimizde tek dozu 695 lira olan bu aşının şimdi tek dozu 3 bin 200 liraya dayandı. Üç dozu asgari ücrete yakın olan bu doza yurttaş maalesef ulaşamayacak” dedi.
Rahim ağzı (serviks) kanseri aşıyla önlenebilir. Eczacı Kılınç, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın HPV aşısının ücretsiz olacak sözünün üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatarak “Önümüzdeki hafta HPV aşısına yüzde 25 zam gelecek ve tek dozu 3 bin 200 lira civarına gelmiş olacak. Biz bu mücadeleyi başlattığımızda aşının tek dozu 695 liraydı. Son zamlarla üç dozu neredeyse 10 bin lira yani bir asgari ücret tutarında olacak” dedi. Ocak ayının rahim ağzı kanseri farkındalılık ayı olduğunu kaydeden Kılınç, şöyle devam etti:
Bakanlık istese, devlet bütçesini de kâra sokacak bu aşılamaları bu ocak ayına yetiştirebilir. 9-14 yaş kız ve erkek çocuklarına ulusal aşı takvimi kapsamında bu aşılamalar başlamalı ve daha önce bu yaşlarında aşı olamamış, aşının etkinliğinden faydalanabilecek herkes de yakalama dozu ile aşılanmalılar. Şu an dünyada birçok ülke erkek çocuklarını da ulusal aşı takvimine dahil ediyor. Şimdi lafa, söze değil icraata ihtiyacımız var. Mozambik’te, Nijerya’da, Bangladeş’te ücretsiz olan bu aşı ülkemizde ise 3 dozu 10 bine yakın olacak. Sağlık Bakanı’nın kurucu patronu olduğu Medipol Hastanesi’nde bu aşılar satılıyor, video bilgilendirme ile hastane yetkililerince reklamı yapılabiliyor. Biz eczacılarsa satıp üzerinden para kazanabileceğimiz kanser önleyen aşının ücretsiz olmasını isterken, bunu ücretsiz yapması gerekenlerin hastanesinde bu aşı satılıp para kazanılıyor. Bu ayıptan kurtulmak gerekiyor.
“Aşımızı istiyoruz”
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına Yönetim Kurulu üyesi Avukat Nilda Baltalı ise özetle şunları söyledi:
Hastalığı önleyen aşı gibi daha ucuz ve etkili bir yöntem varken, kanser gibi öldürücü bir hastalığa yakalandıktan sonra tedavi edilme ihtimalini tartışmak, hem kamuyu zarara uğratmaktadır hem de kadınlar açısından sosyal ve psikolojik olarak telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle HPV aşısı olmuş bir kişi, kadın doğum uzmanına danıştığında rahim ağzı kanserine yakalanmamak ve HPV’ye karşı direnç gösterebilmek adına bu aşıyı olması gerektiğinin bildirildiğini belirterek aşı için ödenen bedellerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) alınmasını talep edebilir. Rahim ağzı kanserinin önlenmesi için tedavi yönteminin HPV aşısı olduğu, davacının doktorunun önermiş olduğu şekilde belirli periyotlarda alınmış olan toplam 3 doz aşının bedellerinin ödenmesi talebi ile SGK’ye başvurarak yazılı talepte bulunabilir. SGK’nin talebi yazılı olarak reddetmesi üzerine alacak davası açabilir. HPV aşısı hakkındaki bilimsel raporlamalar ortaya koymaktadır ki, göre davaya konu aşının uygulanması bu hastalığın neredeyse yüzde 100 önlenmesine neden olmaktadır. Bu itibarla kurumun bu aşının bedelini ödemesi, sonradan bu hastalığa yakalanarak kanser tedavisi gibi pahalı bir tedavi ve masraflarla karşılaşmaya tercih edilmelidir. Aşımızı istiyoruz.
“Çok sayıda ilaç bulunamayabilir”
İlaç fiyatlandırmasında kullanılan avro kuru yüzde 25 artması ve zammın 25 Aralık itibarıyla geçerli olması nedeniyle çok sayıda ilacın piyasada bulunamaması sorununun yaşanacağı belirtildi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Şeker Özcan, normalde ilaç fiyatlarının şubat ayı ortalarında güncellendiğini ancak son 2 yıldır bunun değiştiğini anımsatarak, “Yokluğu olan ilaç sayısı son dönemde arttı. Bu nedenle ara zamlar yapıldı. Kararın 25 Aralıkta yürürlüğe girmesi de bir kaosa neden olacak. 9 gün boyunca eczaneler sipariş verdiğimiz ilaçları muhtemelen ya hiç alamayacağız ya da hiç yetmeyecek kadar alabileceğiz” dedi. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan ise “Kur seviyesinin güncel kurun çok altında kaldığı için piyasada bulunamayan ilaç sorununun devam edeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.