DOLAR 38,1941 % 0.47
EURO 43,7164 % 0.37
STERLIN 50,9361 % 0.3
FRANG 46,7435 % 0.77
ALTIN 4.082,08 % 0,46
BITCOIN 84.459,53 -0.562

Medya Dayanışma Grubu’ndan ortak açıklama: “Gazetecilere yapılan operasyon değil, baskı dalgası…”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Birçok sendika, dernek ve medya örgütü, Halk TV çalışanı gazetecilerin gözaltına alınması ve gazeteciler üzerinde uygulanan baskıya karşı ortak bir açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada, "meslektaşlarımızın gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz, bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz" talebi vurgulanırken, gazetecilik yapmanın asla suç olarak gösterilemeyeceği dile getirildi.

Öte yandan Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker'in gözaltına alınmasının ardından Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni ve Halk Tv Programlar Müdürü de ifadeye çağrılmıştı. Gazeteciler, ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilmişlerdi.

Mahkeme tarafından alınan karar uyarınca, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanmasına karar verilirken, gazeteciler Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Serhan Asker ve Seda Selek yurt dışı yasağı ve imza şartıyla serbest bırakıldı.

Gelişmeler hakkında bir ortak açıklama yayımlayan Medya Dayanışma Grubu bileşenleri ise yaşananlara sert tepki gösterdi: Gazetecileri susturamazsınız! Uzunca bir süredir yargı organlarının bir baskı aracına dönüştürülerek basının sesinin kesilmeye çalışıldığını endişeyle takip ediyoruz. Sadece halkın haber alma hakkı elinden alınmıyor, düşünce ve ifade özgürlüğü de yok ediliyor. Bir basın toplantısını haber yapan gazetecilere soruşturma açılıyor, bu yetmezmiş gibi bir röportajı nedeniyle Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek için gözaltı kararları veriliyor. Sadece bir “haber” nedeniyle verilen bu kararlar, Türkiye’de Anayasal güvence altındaki basın özgürlüğünün ne denli tehdit altında olduğunun açık bir göstergesidir. Üç gazetecinin aynı anda gözaltına alınması, sadece bir operasyon değil, bir baskı dalgasıdır. Bugün gazeteciler, mesleğimizin asli görevi olan sorgulamayı yaparken her an bir soruşturma ya da gözaltı tehdidiyle karşı karşıyalar. Sadece bu ay 14 gazeteci tutuklanmıştır. Bu, sadece basın için değil, bütün halk için bir tehdit ve faciadır. Bugün siyaset kurumu, iktidar ve ne yazık ki yargı kurumları basın ve ifade özgürlüğünün yanında yer almak yerine gazetecilere yönelik bir tehdit aracı, bir sindirme mekanizması olarak işlev görmektedir. Bir demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için gazetecilerin özgür olması gerekmektedir. Eğer gazeteciler kendi işlerini korkusuzca yapamazsa, bu, sadece onların değil, bütün halkın kaybı olur. Gazetecilik, halkın haber alma hakkının da savunulmasıdır. Bu yüzden, gazetecilere uygulanan baskılara karşı hep birlikte dur demek, basın özgürlüğünü savunmak hepimizin sorumluluğudur. Türkiye’de basın özgürlüğü, her geçen gün biraz daha yok ediliyorsa, bu, bir halkın kendi haklarından ve özgürlüklerinden daha fazla kaybetmesidir. Her gözaltı, her susturulmuş ses, demokrasinin bir parçasının yok olması demektir. Basın özgürlüğü, yalnızca gazetecilerin hakkı değil, tüm halkın hakkıdır. Bu mücadele, sadece meslektaşlarımızı değil, hepimizi ilgilendiriyor. Meslektaşlarımızın gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz, bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz. Gazetecileri susturamazsınız, Gazetecilik Suç Değildir! Basın Konseyi Çağdaş Gazeteciler Derneği Diplomasi Muhabirleri Derneği DİSK Basın-İş Haber-Sen Gazeteciler Cemiyeti İzmir Gazeteciler Cemiyeti Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Parlamento Muhabirleri Derneği Türkiye Gazeteciler Sendikası Ekonomi Muhabirleri Derneği

Erciş Haberleri
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler