DOLAR 38,0778 % 0.33
EURO 42,9261 % 0.41
STERLIN 49,5944 % 0.53
FRANG 46,2446 % 0.36
ALTIN 3.894,83 % 0,60
BITCOIN 79.818,11 -3.81

Modernizmin Krizi: Depresyon

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Modernizmin Krizi: Depresyon

Musa Güven, Mersin’de doğup büyüdü. Çukurova Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri bölümü öğrencisi.

Musa Güven – Çukurova Bülten Haber Merkezi 

Anlamsızlığa gömülmüş ruhun sancısıdır depresyon. Biraz aforizma tadında bir giriş oldu fakat hoş görmenizi dileyeceğim. İnsan en çok anlam yokluğunda kapılır depresyon girdabına ve sancı çeker. Modernizmin sunduğu tüm nimetler bu durumun engellenmesine yetmiyor. Çünkü modern dünya, insan arayışına, sorgulayışına tatmin edici cevap bulmakta zorlanıyor.

Anlam dedik. Peki insan, yaşamına anlam verirken hangi kaynağı referans alacak? Hangi dünya görüşünden beslenecek? Kimileri bu ihtiyacını dinle karşılıyor; Kimileri ideoloji ile, kimileri evrensel insan değerleri ile… Yaşamına anlam arayan günümüz insanı, içinde yaşadığı toplumun baskın değerlerini ilk etapta kabul eder. İlk etaplarda ezberler ve taklitler baskın gelir. Hâkim güç neyse o yönde yoğrulur. Daha sonra kişinin çabasına bağlı bazı cevaplar aranır: Neden varız? Neden yaşıyoruz?

Bilimin henüz gelişmediği yüzyıllarda kaynak olarak dinsel anlatılar referans alınırdı. Her şeye gücü yeten bir güç inanışı insanların kaygılarını yatıştırıyordu. Kaygıyı yatıştıran bir diğer güç kadere iman etmekti. Daha sonraları bu anlatılar, inanışlar bilimsel gelişmeyle sönümleşmeye, zedelenmeye başladı. Artık yeni bir dünya ve yeni bir insan tanımı doğunca insan psikolojisi sarsıldı ve toplumda her zaman olduğu gibi yeni bir sınıfsal değişim yaşandı.

Bilimin gelişmesinin ve sanayileşmenin olumlu yanları yanında olumsuz etkileri de oldu. Uzun yıllar sürekli bir şeylere inanarak yaşamış insana artık bilmeyi, bilgiyi vaaz ettiler. Bu kaotik ortamda insan yine de inanmaktan tümüyle vazgeçemedi. Fakat bilimin nimetlerinden faydalanmayı da ihmal etmedi.

Bilimsel dünya görüşü artık çoğu sorulara cevap üretmiş durumda. Araştıran ve duyarlı insanlar artık anlam bulabiliyor. Genetiğimizde kodlanmış bazı kaygılar haricinde depresyona karşı bağışıklığı güçlendirecek iki gerçekçi güç var: Bilim ve sanat; Fakat şunu da belirtelim, insanların ve tüm canlıların yaşamına hizmet etmesi koşuluyla.

Peki insanlar neden mutsuz? Bu soruya birçok cevap verilebilir. Benim buna cevabım, başlangıçta havalı bir aforizmayla belirttiğim durum: Anlamsızlık. Buna şunu da ekleyebilirim: Güvensizlik. Diğer insanlarla ahenk ve güven içinde yaşamak depresyonun etkilerini azaltabiliyor çünkü.

Günümüzde psikoloji biliminin popüler kişisel gelişimcilerin darbelerine rağmen hâlâ insanlar için umut üretecek bir alan olduğu görüşündeyim. Boş bir özgüven enjekte etmeye çalışan kişisel gelişimciler çağı popüler kültür gibi sönümlenecek. İnsanı tek başına ele alan, bütüncül bakıştan yoksun bu görüş başarısızdır, dolayısıyla tarihten silinecektir.

Mistik görüşler, gizemli hâller insanın evrimsel sürecinde inanmaya meyilli olmasından kaynaklı yükselişe geçti. Astroloji, fal baktırma, nazar, enerji inancı bu durumun tezahürüdür. İnsan kendine anlam ararken bazen metafiziğe saplanıp kalabiliyor.

Olması gereken, somut verilerden faydalanıp ayakları yere basan bir mutluluk arayışıdır. Fakat şunun bilincinde olalım: Birey tek başına mutlu olamaz. Dolayısıyla toplumun mutlu olacağı koşullar yaratılmalıdır. Şair Edip Cansever bu durumu şöyle özetlemiş: Gülemiyorsun ya, gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir.

Çukurova

Erciş Haberleri
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler