1949 yılında kurulan Dünya Barış Konseyi (WPC – World Peace Council), Filistin-İsrail savaşıyla ilgili bir çağrı yayımladı.
Türkiye Barış Komitesi’nin de üyesi olduğu Dünya Barış Konseyi’nin açıklamasında 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle yapılan açıklamada “Sokaklara çıkın ve Filistin halkıyla kararlı dayanışmanızı ifade edin!” denildi.
Taleplerin sıralandığı açıklamada, tüm üye ve dost kuruluşlara talepleri iletmek için kitlesel eylemler ve protestolar düzenlenmesi çağrısında bulunuldu. WPC Sekreterliği’nin yayımladığı açıklamada, “İsrail’in ‘meşru müdafaa hakkı’, işgal güçlerine karşı direnme hakkına sahip olan silahsız Filistin halkına karşı işlenen suçları aklamak için kullanılan bir bahanedir” ifadeleri yer aldı.
“Dünya Barış Konseyi’nin WPC Üyelerine ve Dostlarına Çağrısı” denilerek başlayan açıklamanın tamamı şöyle:
“Sokaklara çıkın ve Filistin halkıyla kararlı dayanışmanızı ifade edin!
29 Kasım – Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü
Değerli Yoldaşlar ve Dostlar
İsrail’in Gazze Şeridi’nde Filistin halkına yönelik devam eden saldırısı, büyük çoğunluğu sivil ve 5.000’i çocuk olmak üzere 11.000’den fazla Filistinlinin ölümüyle ikinci ayına girdi. İsrail ordusunun vahşeti emsalsizken, İsrail’in hava saldırılarından ve işgal birliklerinin saldırılarından sağ kurtulan insanlar su, elektrik, ilaç eksikliği gibi insanlık dışı koşullara maruz kalırken, yüzbinlerce kişi bir “açık hava hapishanesi” olan Gazze Şeridi’nde zorla yerlerinden ediliyor.
WPC, Filistin halkının çektiği acıların temel nedeninin, İsrail’in Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Filistin topraklarını onlarca yıldır işgal etmesi olduğunun tamamen bilincindedir. Filistin meselesinin BM kararlarına dayalı olarak çözümü ve 4 Haziran 1967 öncesindeki sınırlar içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan, Ortadoğu’da barış ve adalet olamaz. Filistin halkı, BM’nin 194 sayılı Kararı uyarınca evlerine dönme hakkına sahiptir ve tüm Filistinli siyasi mahkumların İsrail hapishanelerinden serbest bırakılması gerekmektedir.
Yavaş bir soykırım teşkil eden bu devam eden saldırganlık sırasında, İsrail işgal rejiminin ABD’nin tam desteği ve desteğiyle, AB’nin ise sessiz suç ortaklığıyla hareket ettiği apaçık ortadadır. ve onların müttefikleri. İsrail’in “meşru müdafaa hakkı”, işgal güçlerine karşı direnme hakkına sahip olan silahsız Filistin halkına karşı işlenen suçları aklamak için kullanılan bir bahanedir.
29 Kasım Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü yaklaşırken, (Birleşmiş Milletler tarafından 1977’de kabul edilmiştir) Dünya Barış Konseyi, talepleri dile getirmek için dünyadaki tüm üye ve dost kuruluşlara; çabalarını iki katına çıkarmaları ve girişimlerde bulunmaları, dayanışma mitingleri ve gösterileri, kitlesel etkinlikler ve protestolar başlatmaları çağrısında bulunuyor.
Talepler şunlar:
- İsrail saldırganlığının ve tüm düşmanlıkların tamamen ve koşulsuz olarak sona erdirilmesi
- Gazze Şeridi’ndeki askeri ablukanın kaldırılması
- İhtiyaç sahiplerine ilaç, elektrik, yakıt ve temiz su yardımı
- Hastanelerin ve diğer tüm sivil tesislerin restorasyonu
- İsrail’de Filistin vatandaşlarına yönelik “cadı avının”, taciz ve tehditlerin sona ermesi
FİLİSTİN ÖZGÜR OLABİLİR VE OLACAKTIR
ADALETSİZLİK SONSUZA KADAR SÜREMEZ VE SÜRMEYECEKTİR!
WPC Sekreterliği 10 Kasım 2023”