Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA); kültürden sanata, şiirden edebiyata, lezzetten tarihe kadar birçok konuda zenginlikleri ortaya çıkarmaya devam ediyor.
TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu, eşsiz ve köklü bir tarihe sahip olan Tarsus’a özgü yemeklerin, belli tarifler içerisinde yapılması ve gelecek nesillere aktarılması adına ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesini başlattı. Bu kapsamda tarihi Siptilli Çarşısı içerisinde yer alan Tarsus Belediyesi Gastronomi Merkezi’nde, yöreye has ‘analı-kızlı’ yemeği pişirildi. Yeryüzü Pazarı esnaflarından Ayşe Aydın’ın aşçılığında pişirilen yemeğin yapımına, TADEKA Turizm ve Gastronomi üyeleri ile Mersinli kadınlar destek verdi.
Yemeklerin geçmişte yapıldığı gibi orijinal tarifiyle yapılmasını hedefleyen projenin ilk çalışmasında, renkli görüntüler yaşandı. Bulgur, et, nohut ve çeşitli baharatlar kullanılarak pişirilen ‘analı-kızlı’ yemeği, TADEKA kurul üyeleri ve diğer katılımcılardan tam not aldı.
Erkoç: “Amacımız, Tarsus’un geleneksel yemeklerini gelecek nesillere aktarabilmek”
TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Üyesi ve Tarsus Yöresel Yemek Kültürü’nü Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Esin Erkoç, böyle bir projenin hayata geçmesinden dolayı çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Tarsus’un yöresel yemeklerini gelecek nesillere aktarmayı düşündük. Bunu aktarırken de bir anket ve envanter çalışmasıyla başlamak istedik. Bu envanter çalışmasının ilk aşamasını arkadaşlarımız yapıyor. Amacımız gelecek nesillere, eskiden Tarsus’ta yapılan yemekleri aktarabilmek. Bunu hem görsel olarak belgeliyoruz, hem de bir kitapçık haline getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Aydın: “Yöresel yemekleri tanıtmaktan dolayı çok mutluyum”
Yöresel Yemekler Derneği Üyesi Aşçı Ayşe Aydın, yöresel yemeklerin tanınması için çaba harcadıklarını belirterek, “Bugün ilk proje olarak analı-kızlı yemeğini yapıyoruz. Analı-kızlı yemeği Tarsus’ta bir ara öğün değil, ana öğündür. Bu yemek genellikle davetlerde yapılır. Arap kültürü, ovalı kültürü ve dağlı kültürünü yansıtan çok çeşitli yemeklerimiz var. Ben bir dağ köyünde yetiştiğim için dağ yemeklerini biliyorum, ama ova yemeklerini de araştırdım. Bizde kullanılan bazı malzemeler ovada kullanılmıyor ya da isim değişikliği oluyor. Mesela yüzük çorbasına, ova köylüleri börek çorbası diyor. Yüzük çorbası bizim dağ köylerinde düğün yemeği olarak yapılıyor” diyerek, yöresel yemekleri tanıtmaktan dolayı sevinçli olduğunu söyledi.
Topçuoğlu: “Günümüzde turizm ve gastronomiyi birbirinden ayırmak mümkün değil”
TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Sözcüsü Veteriner Hekim Murat Topçuoğlu ise günümüzde gastronomi ve turizmin iç içe geçtiğini belirterek, “Gastronomi ve turizm konusunda, geçmişten beri çalışma yapıyoruz. Daha önce turizmle ilgili etkinliklerimiz oldu. Turizm rotalarını tekrar gözden geçirdik, bire bir denedik ve test ettik. Diğer ayağımız da gastronomiydi. Biz Tarsus’ta önemli bir gastronomi birikimi olduğunu düşünüyor ve bu birikimi gün yüzüne çıkartmak istiyoruz” dedi. Projenin çok farklı kolları olduğunu söyleyen Topçuoğlu, “Hem Tarsus’un köklü yemeklerinin reçetelerini çıkartmak, hem bunu sunum yapmak, hem de kamuoyuna duyurmayı amaçlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Hem turizmi, hem gastronomiyi birbirinden ayırmak mümkün değil. Çünkü günümüzde turizm ve gastronomi iç içe geçti. O yüzden biz hem Tarsus’un turistik yerlerini, hem de gastronomi birikimini gün yüzüne çıkartmak istiyoruz” şeklinde konuştu.