Tarsus’ta 20 yıldır yayın yapan Aratos dergisinin ayrı basım yayınladığı “Tarsus Folkloru Üzerine” adlı kitabının 2. baskısı çıktı.
Antik Çağ’da yaşamış şair, matematikçi ve gökbilimci Tarsuslu filozof Aratos Yayınları kapsamında kent kitaplığına yeni yayınlar kazandırmayı sürdürüyor.
Bugüne kadar şiir, öykü, roman ve felsefe kitaplarının yanı sıra Tarsus tarihi ve kültürünü yanssıtan 60 kitap yayınlayan Aratos dergisi bünyesinde “Tarsus Folkloru Üzerine” adlı kitabın 2. baskısı Aratos Yayınları’ndan çıktı.
Edinilen bilgiye göre, ilki 2009 yılında yayınlanan “Tarsus Folkloru Üzerine” kitabının geliştirilmiş 2. baskısında yer alan yazarlar ve yazıları şunlar; “Halk bilimi açısından Tarsus’un yaşam ve kültür (Uğur Pişmanlık), İğneye Çiçek Açtıranlar (Ayşe Kilimci), Tarsus Amerikan Koleji ve Uluslararası Folklor Festivali, Tarsus Halkevi’nin Folklor Çalışmaları (Uğur Pişmanlık), Tarsus Folkloruna Dair (Halil Aksoy), Tarsus El Sanatları (Prof. Dr. Taciser Onuk), Tarsus’ta Halk Müziği (Dr. Halil Atılgan), Bir Zamanlar… (Mesude Eğilmez), Tarsuslu Türkücüler ve Halk Müziği Üzerine Birkaç Söz… (Uğur Pişmanlik), Bir Eski Zaman Masalcısı: Tarsuslu Destancı Dede Yusuf Işık (Uğur Pişmanlık), Mersin-Murt-Hambeles (Dr. Halil Atılgan), Öbür Dünyaya Açılan Kapının İzinde…/Tarsus Mezar Taşları ve Kitabe Yazıları Üzerine Bir İnceleme (Uğur Pişmanlık).
Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni Uğur Pişmanlık “Tarsus Folkloru Üzerine” kitabın sunuş yazısında şunları dile getiriyor; “Tarsus sadece binlerce yıl öncesi değil, aynı zamanda yakın tarih açısından da son derece zengin bir geçmişe sahip bir kent.
Toros dağlarında eriyen kar sularının ve küçük derelerin besleyip oluşturduğu Berdan Çayı’nın Akdeniz’e ulaştığı gibi; bu kentin binlerce yıldan beri biriktirip bugüne taşıdığı zengin kültür, toplumsal yaşamın her bir köşesine sinmiştir.
Tarsus folkloru, masalında, öyküsüne, türküsüne, yemeğine, halk oyunlarına, el sanatlarına, doğumdan ölüme gelen geleneklerine, hasat şenliklerine kadar, günlük yaşamın her durumunda kendini ortaya koymaktadır.
Halk bilimi açısından Tarsus’un yaşam kültürünü oluşturan ve geleneklerimiz içinde yer alan folklorik tüm ögeler insan edinimlerinin ve ihtiyaçlarının bir sonucu olarak şekillenmiştir.
Tarsus folkloru dediğimiz şey elbette bu kentin özelde Çukurova, genelde ise Anadolu kültüründen bağımsız ve ondan ayrı bir şey değildir. Ancak, yakın çevre etkileşimleri ile birlikte elbette Tarsus ve çevresindeki folklorun kendine özgü yanlarından söz edilebilir.
Zaten Anadolu uygarlıklarının o zengin kültürü de bu kendine has renkleriyle, yerel katkılarla oluşmuyor mu?”