Çukurova Bülten Haber Merkezi (ADANA)
Yemek Sepeti kuryeleri Adana’da Duygu Kafe’nin önünde sorunlarını duyurmak için eylem düzenleyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yemek Sepeti emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Yalçın Parmak, “Yemek Sepetinin uygulamış olduğu uyumluluk kurallarının katılaştığı bu sistem bizlere zarar verdiği kadar ölüme götürmektedir. Bir an önce kararların kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Parmak, uzayan mesafeler, düşük ücret, muhatap bulamama, işletmede beklenen uzun süreler, Slot bulamama, sürekli kurye alımı, sistem yazılım sorunları, yüksek giderler ve paket sayısında düşüşler gibi sorunlar için bir araya geldiklerini ve zarar gören, hayatını kaybeden arkadaşlarını unutmayacaklarını vurguladı.
“Adalet istiyoruz”
Parmak, sistemin kölesi haline getirildiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Uzayan mesafelerde çalışan arkadaşlarımız daha çok paket atmak isteği zaman kazalar yaşanıyor. Trafik yoğun, bindiğimiz motosiklet iki tekerli olduğu için daha riskli oluyor. Yemek sepetinden uygulamayı geri çekmesini, mesafeleri kısaltmasını istiyoruz. Yemek sepeti bizim ölüm sebebimiz olmasın. Biz ölmek için çalışmıyoruz. Biz ölmeden, sakat kalmadan çalışıp paramızı kazanmak istiyoruz. Biz bugün de varız yarın da varız. Hiç bir şey olmamış gibi ölen, sakat kalan arkadaşlarımızın arkasından sessiz sedasız kalmamız mümkün değildir.
Yemek Sepeti iki sipariş kabul etmezsen 1 gün izin veririm diyor. Haftada 3 defa kaza yaparsan işten kovarım diyor. Bize uyguladıkları bu sistem tamamen kapitalist bir sistemdir. İşçiyi korumadan, işçiyi ezerek sistemin kölesi haline getirmek bunların esas amacı olmuştur. Adalet istiyoruz. Dört müşteriye ulaşamazsan 1 gün izin veririm diyor. Müşteri telefonu açmazsa bunun sorumluluğu bizde oluyor. Yemek Sepeti hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmiyor.
Biz zorluklar çekerken Yemek Sepeti’nde hiç kimseyle hiç bir şekilde muhatap olamıyoruz. Biz can taşıyoruz. Motosikletle paket taşırken paket önceliğimizdir ama bizim canımızda önceliğimizdir. Yağmur altında, Sıcak altında sürekli çalışıp hizmet vermeye devam ediyoruz. Ama biz bunun karşılığını bize uygulanan yaptırımları kabul etmiyoruz.
Biz bugün burada insanca çalışabilmek için bir araya geldik. Yemek Sepetinin uyguladığı tarife bizim ölüm tarifemiz olacaktır. Biz bunu kabul etmeyip Türkiye genelinde toplantılarımıza devam edeceğiz. İnsanca çalışmak bizim en doğal hakkımızdır. Biz özlük haklarımızdan faydalanmak istiyoruz. İşçi de kurye de bir insandır. Biz sabit bir sistem istiyoruz. İnsana insan gibi değer veren bir strateji uygulamalarını bekliyoruz.”
“İyileştirmeye yönelik hiç bir şey yapılmıyor”
Yemek Sepeti işçilerinden bir emekçi de, uygulamalara düzenleme getirilmesi gerektiğini belirterek, “Biz sorunlar karşısında bir muhatap bulamıyoruz. Bir arkadaşımız, müşteriye fiş veremediğinde, müşteri polis çağıracağını söylediğinde, arkadaşımıza yönetimden bir kişi ‘kaç’ dedi. Bize sadece emirler veriliyor, iyileştirmeye yönelik hiç bir şey yapılmıyor” sözlerine yer verdi.
Görülerini belirten başka bir emekçi ise, sorunlarını şu sözlerle dile getirdi:
“Biz haftada 4-5 gün müşteriye ulaşamadığımızda, size 1 gün izin veririz diyorlar. Bu, ne kadar mantıksız bir sistem. Biz evimize ekmek götürmeyelim mi, çocuğumuz yemek yemesin mi, aşımız pişmesin mi? Bunlar ne istiyor? Bölgeler uzadı, benzine 200 yakarken 300 yakmaya başladık. İşletmeler çok uzun süre bekletiyor. Özellikle Adana Yeşil Fırın, her gittiğimiz siparişlerde 1 saat bekliyoruz. Sipariş atmazsa para kazanamıyoruz. Yetkililerden ilgilenmelerini talep ediyoruz.”